Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Resmin Düşündürdükleri

Resim
 Bir Resmin Düşündürdükleri  Sevmek ve  Sevilmek nasıl  aynı şeyler degilse Yani, Sevenin ruh hali ile  Sevilenin duygusu ve ruh hali  Çok çok farklı ise  Fakirlerin duyguları  Ve ruh halleri ile  Zenginlerin duyguları  Ruh halleri de son derece  değişken ve farklı   oluyor bence  Nasıl fakirin halinden fakir  Zenginin halinden de zengin  Anlıyor ve enpati bu şekilde yol alıp kurabiliyorsa  Seven acı çeken Sevilen kıymet bilmez şımarık ve  gevsek olabiliyorsa  Aradaki uçurumlardan dolayı  duygular çok doğal olarak farklıysa  Zengin ve Fakir arasinda  Adaletsizlik uçurumu da  Mesafeler ile olçülemiyorsa  Kimse bana dünyanın adaletinden söz etmemelidir. Semavi dinler ve diğerleri Hükümet ve devlet görevlileri Aydınlar filozoflar hep adaleti  Yazıp çiziyor sürekli  dillerine doluyorsa  Adalet bu dunyada sağlanamadığı için konuşuluyor bence  Galiba, İnsanlar arasında  dengeleri korumak  Biraz olsun mesafeleri kısaltmak adına Biz faniler Bir tutam hoş göru Bir tutam sevgi  İki dirhem saygı 

Maa Sulbiye yapma böle mari

Resim
 Maa Sulbiye yapma böle mari  Mutallip: Ne böle yapesin sen be canım  Ep bana peckada böbe papullatıresin.  Yeter bu kadar böber mare  Bıktım kayrıkın  Midem kazıneri   Sulbiye ;  Ne verem  Ne istesin ba Mutallip  Ekmek getirem de kizaat balim Sen böbeleri ne biyenmesin ba  Bak nasıl isle kokeler  Mutallip: Mare ben sana ne deerim  Sen nee beni annamesin Böber papullattıresin (kozlemek)  bana  Sabaattan beri Ekmek kizattıresin  İç demesin sundurmada sallanan seylerden bi tane  getirem deye  Sulbiye; Ba ne va sundurmada Kuru çuşkaladan (kurutulmuş acı biber) mı istesin .  Mutallip: Ayır mare,  Ne çuşkası Deli yaomasana kendini sen mare  Sucukla sallaneri ipte  Sen bana cuska desin böber deesin  Pros pros konuşesin  Getisene odan bı çatal mare  Soyem de koyem koorun üstüne  Bak peckada ne isle kor var  Doyurem insan gibi kaanımı  Sulbiye : Sen delidin mi ba Muttalip Ben o lukankaları sen loplet deye mi yaptım Uşaklama yaptım  Sana yidimem ben sucuklaamı Böber istemem deesen git pinir ekm
Resim
 Ne Zaman  Ne zaman taze dağ  kekiği kokusu alsam  Köyümün yağmur bulutları ıslatır geçer tenimden Yalın ayaklarımla meralarını çiğnediğim  Çimen kokularının feryadını  hissederim nabzımda. Ne zaman yüreğim darlansa  Koca çeşmenin suyu ile durulanmak isterim. Gündöndünün  güneşten vazgeçemediği gibi  Ruhum hep köyümün hatıralarına yelken açsın dilerim. Ne zaman hayat bana  Med Cezirli  bir  oyun oynasa  Mesela Kalbim sıkışsa, moralim alt  üst olsa  bozulsa  Kırlangıcın yeni doğan  yavrusuna koştuğu gibi  Mahallemdeki  neşe dolu çocukluğuma dönmek isterim.  Ne zaman özlemi hasreti  anlatmakla dilimde tüy bitse  Ormanların ovaların seraların  yedi renk yeşiline bir de eşsiz enfes sessizliğine yaslanmak isterim  Leylekler gibi ,ilk  yazı seven kuşlar gibi misal  Köyümü hep umut dolu  neşeli anılar  ile anmak isterim.  Ne zaman içime kapansam gök kubbe gibi kararsam  Buğday tarlalarımızda savrulan boynu eğik dolgun masum   başak olmak isterim    Köyümün güz    Yağmurlarında ıslanmak  Güneş

Ge Bure Ba

Resim
  Nere göturesin Zagorkayı ba kopil  Ge bure kaçma ba  Kime derim ben ba ey zemane  Getii şiseyi buban kızacek kafanı kiracek ba Baattıma beni  sokak otasında naakkere ba  Dön geri kıracan şişeyi ba  Eh anasını bey  Kime çekti bu encek ba  Ne laf dinleri ne insan sesleri  bu encek ba Tutun komşula, butilkayı çaldı kaceri uşak ba  Avşama bubasi gelecek Zagorka neede kaldı deecek  Ben uşan aldı kacti içti desem de fayda etmicek ba Yapma bole ge bure ba deli fişek  Dön geri kıracan şişeyi ba  dön geri ba  #kuzeybulgaristan #türkçeağızlar  #zagorkak

Narsistler

Narsistler  Büyüklükleri  ve Kurumsallıkları ile övünen bazı şirketler narsist ruhlu yöneticiler yüzünden ne kadar değerli çalışanını kaybediyor diye ölçülmüş müdür, duymadım bilmem. Lakin bu suçlamalardan arınmak temize cıkmak  adına şirket üst düzey  yöneticileri " Çalışan, üst amir yöneticisi yüzünden işinden/ şirketinden  ayrıldi biraz sabretmeliydi " diyerek kendilerini temize cikartmaya çalışırlar. Fakat bu bir gerçeği değiştirmez. Bu narsit ruhları ölçüp biçmeden tartmadan şirkete/ işe alanların hiç mi suçu yok!? #narsistyönetici #yönetici https://www.instagram.com/reel/Cz5bPILo4-P/?igshid=NzBmMjdhZWRiYQ==
Resim
 Yeni başladığım Bulgaristan Türkleri kitabını okurken kitabın yazarı hemşerim toprağım  değerli diplomat araştırmacı yazar devlet adamı  Sayın Dr. Bilal N. Şimşir hocamın ebediyete intikalini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Aynı zamanda Türk Tarih Kurumu şeref üyesi olan  Bulgaristan Türklerinin aydınlık yüzü, gurur kaynağımız değerli hocamıza Allahtan gani gani rahmet diliyorum. Mekanın cennet ruhun şad olsun hocam. Kısa Özgecmişi; Bulgaristan Eski Cuma Osmanpazarı (Omurtak) dogumludur.  Dr. Bilal Niyazi ŞİMŞİR 1957’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin Siyasi Şubesi’nden mezun oldu. Aynı fakültede üç yıl siyasi tarih asistanlığı yaptıktan sonra Mart 1960’ta Dışişleri Bakanlığına geçti. Yurtdışındaki çeşitli merkezlerde başkâtip, müsteşar ve başkonsolos; merkezde şube müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve iki dönem genel müdür olarak görev yaptı. Pek çok ülkede büyükelçi olarak Türkiye’yi temsil etti. 38 yılı Dışişlerinde olmak üzere 41 yıllık dev

Atçe ile Asanın Aşkı

Resim
  Yavuklu Atçe ile Asan Çeşme Başında  (Hatice & Hasan Aşkı) Maa Atçe nee böle yapesin sen be canım Nabem ba Asan Dik dik bakesin, canımı sıkesin mare Yapma böle mare Ba Asan sen nee deli yapesin kendini Gormemisin tetem perdenin akasında bizi gözleri ya Deme ba Atçem, kokutma beni mare Teten bize bi şey demez mare O bileri ya sen benim yavuklumsun deye Bileri bileri de Asanım sonra gideri bubama soleri ba Bubam da sona anama kızeri, anam da beni koca çeşmeye su doluma yollameri Evimizin bacesinde suvacınla kooleri beni ba Asanım E nabcaz bole biz ba Atçem, nasıl bulusacaz Bı çeşme başında su doldurma neetiyle buluşuduk, epten göruşemicez e biz mare Asanım sen taa ne beklesin ba Canıma yetti atık... Ne desin Atçem ne yapem ben Taa ne beklesin deem sen annamesin ba Gel iste beni bubamdan bitsin gitsin bu çile ba Atçem taa buza bümedi, misiri 🌽 topladık satamadım, buğday ambarda dureri müşteri alıcı çıkmeri para yok ba Atçem Taa ne deyem ben sana mare Aba Asan

"Kimin ak kimin kara olduğu, zor günlerde belli olur."

Resim
 "Kimin ak kimin kara olduğu, zor günlerde belli olur." Türkiye'de ekonomik şartlar her geçen gün biraz daha insanların alım gücünü uzun bir süre daha olumsuz etkilemeye devam edecek gibi görünmektedir.  Şirketlerin üst yönetim kadroları bu süreçte ciddi bir sınavdan geçmektedir. Özellikle astlarını ezen, insanlık dışı muameleyi reva gören, saygısız davranan, fakat ustlerine  karşı el pençe divan duran, yalakalık ta sınır tanımayan atanmış liyakatsız yoneticler bir bir kabak gibi ortaya çıkıp sırıtmaya başlamış gibi görünüyor. Şirket Yönetim Kurulu Üyeleri hatalarının farkına varmaya, öz eleştiri yapmaya başladılar gibi sanki. Patron ne der diyerek gerçekleri dile getirmekten imtina eden:mevki makam, maddiyat endişesi yüzünden, haklısınız, harika fikir, neden biz düşünemiyoruz diyen iyi gün dostu, orta ve üst düzey yöneticiler takımlardan atılmaya, işlerini kaybetmeye başlamıştır. Süreç her geçen gün daha da sertleşiyor ve güçsüz liyakatsız halkalar bir bir dökülmeye deva
Resim
 Kamil Kaderli namı değer Kamil Rafioğlu. Köyümüzde mahalleden arkadaşımdı, okulda sınıf arkadaşımdı, akrabamdı, fakat en çok ta sırdaşımdı. Bu asil birliktelik yolculuğumuz memleketimizde doğduğumuz köyde başladı, sonra anavatan yolculuğu ile devam etti. 1978 yılında ailesi ile birlikte Türkiye'ye benden 2 ay önce göç etti. Ben Edirne'de anavatan toprağına ilk ayak bastığımda karşılayanlar dan biri gene oydu. Kader birligimiz İstanbul'da da devam etti Hiç unutmam bir gün İstanbul Aksarayda luna parka gitmiştik. Bütçemiz kısıtlı sadece yol paralarimiz vardı cebimizde. Fakat canımız karpuz cekmisti yol paraları ile bir dilim kapruz aldık pay ettik afiyetle bir güzel yedik. Sonrasını sormayın ,17 km yolu yuruduk. Yorulduk ama hiç yılmadık. Çocukluk yaşamadık , gençlik nedir bilmedik, çocuk yaşta adam olduk, sorumluluk aldık, ailemizin yüküne ortak olduk. Muhacirliği çeken bilir. Hayallerimizi hep erteledik durduk, öteledik. O gün bizim için  büyük serüven yaşadığımız  bir gün

DIZMANA

Resim
 Sen  kaakmış şimdi bana soreemsin iç utanmeemsin sen mare... Nerde kalmış bi koca  tepsi dızmananın yaris  deye , bak sen acık ey ... Koymuş yanına bi tas kompot /soukluk  Çıkamış uynuklu kaymaklı pinirli bi koca  tepsi dızmanayı fırından bırakmış sofranın üstüne ... Eee nede kaldı bu dızmananın yarısı deye baresin.. Iştinma mare... neede kalcek o Yudumalyıvedim ben onu sıcacık sıcacık aydadım luplettim ben onu ... Nabem o bana bakecek ben ona bakacam bakışmaa mı koydun sen bure Bir tas kompotu/soukluu  da aydayıvedim ustune eha ama ha , kayeri kayeri ... Çok isle yapesiniz siz bu dızmanaları mare , çok kadın oleri,  insan yime doyameri , yapmayın böle, tuyanneriz ey deli , yapmayin bu dizmanaları ba,  yapasanız  da bırakmayın şunları benim önüme mari, eha yettiniz cana kayrıkın mare ... ❤🧿🧿🧿♥️ Lütfen lütfen gaza gelip Dizmana yapma gayretine düşmeyin şimdi. Kilo yapıyormuş siz yapın bana haber verin ben pişer pişmez ordayım. 🤣🤣🤣 Not: Bulgaristan Turkleri Deliroman Türkçesi ağız

Asan Aga

Resim
 Asan Agam  Ba Asan aga doldumuşun gene kileri ba ,  Nee böle yapesin sen ba dedim. Asan agam şöle bi kaykıldı kaaktı burkanların başından  Naabem ba kadaşım dedi , te göresine Bu sene domatiler çok yaptı da  Bende ziyan olmasın deye burkanlara dolduruvedim dedi  E dedim Asan aga sen hep kendine yapesin  bizi iç düşünmesin dedim Verem ba aganın al te kaç tane istesen dedi  Dedim iç olmasa te to geride olanlar biraz taa kara dureri onladan vee dedim  Olmaz ba kadaşım dedi onla bıldııdan Al te bu tazeleden  ta soomadılar bile  Yeni cıkaadım kazandan dedi  Eh dedim Asan aga tamam acan ole beri yankıla ne öyle  dedim  Kompota benzeeler  Va dedi kompot ta va  Ama sen gormemisin ba onlar konfetur dedi  Dedim ne konfeturu onla ba  Ne istesen va dedi,  E dedim  Açan öle  Bi burkan erik bi burkan da fişne konfeturu ve bali dedim Al derime sana ba dedi Ne istesen al  Sona döndü bana doru  Gee bure gel dedi  Aha dedim şimdi yiyicez sopayı Kızdı galiba Asan agam  Korkma gelsene ne bakınesin dedi 

No Olduunu Yazmayacagim

Resim
 Ne olduğunu yazmicem ama, dadında gramında içildinesi; 🔹️ yürene iyi geleri  🔹️ domatili soğanlı salatka ile çok isle gideri  🔹️ ama yanında peçkanın koorunda  kzarmış lukanka ile  taa isle oleri, yumuşeri , kayeri de kayeri. 🔹️souk icilise taa isle oleri, geçtigi yerleri yakeri de akeri  🔹️tok tutmeri ama moral vereri  🔹️yanında iki de kolega (arkadaş)  vasa çaşkala (kadehler) bi kalkeri bi ineri... 🔹️bi de kötü  sevmediim bi tabiiyeti va şise çok çabuk biteri . Sade te bu uyu canımı çok sıkeri... 🔹️magazin de kapalı sa bittaa mısmıl kafam bozuleri . 🔹️ yapmayın ba , taa avşama çok vaa ba , ne bu acele bey, acele etmeyin ba ,  🔹️ ey kafadarlar bak ne deyecem bi de bi burkan acı çuşka da olsa yanına eha 🥂👏👏👏 Hadiin ba , oturma mı geldiniz, çalın  kaşı  taratora , aydayın samıksaklı iştanızı açın ba, deli yapmayın kendinizi gece uzun ba ,  Salın radyayı aşşöle a bakem ... Kir begiri nalladalım pin taligaya anlatalım... 🎶🎼😆🎶🤣🍹🧿🤣🤣🤣 NOT: Bulgraristan Deliorman Turk

Yağmuru sevişim tesadüf değil.

Yağmuru  sevişim tesadüf değil. Yağmuru sevişim tesadüf değil.  Eylül çocuğuyum ben belki ondandır  Kim bilir ? Suyun kıymetini en iyi bilen  toprağını işleyen, köylü çocuğu olmamdandir. Yağmuru sevişim tesadüf değil  Yağmurda  sokakta olmayi sevmem iki çıplak yürek gezmek istememdendir. Kim bilir ? Tohuma can olmasindan, Toprağa yar olmasından  Saksıdaki çicegin yüzünü güldurmesindir.  Yağmuru sevişim tesadüf değil Ama sen beni dinle yagmur Vatanımın bir bolgesi  yaralı, Memleketim yas icinde Gözü yaşlı insanımın üstüne yağma  Gönüllerimizi bir de sen dağlama yağmur  Yağmuru sevişim tesadüf değil  Hüzünlendiriyor, bazen de yoruyor Fakat biliyorum çokça besliyor  koruyor bizi, Açlık ve sefaletten. Kim bilir? Belkide üstümüze  eşit yağdığın için Seviyorum seni gomunist yağmur. Cevat ÇIRAK  28.03.2023 #yağmur #şiir #edebiyat

Ah Anılar Ah

Resim
Ah anilar ah. Tam 45 yıl önce henüz  10 lü yaşlarda bir çocuktum, köyümun aşağı mahallesinde bizim evin sokağının köşesinde bu elektrik direği aynen böyleydi. Hala da aynı yerinde duruyor. Ben artık 60 yaşına  merdiven dayamış bir emekliyim. Köyümden çok uzaktayım, hatta başka bir ülkedeyim. Her şeye rağmen anılar peşimi bırakmıyor, o mutlu güzel günleri çevirip çevirip çıkartıyor karşına. Bu direğin önündeki meydanda mahalle arkadaşlarımızla toplanır kendi aramızda maç yapar , bazen çelik çomak oynardık. Celik çomak nedir diye sorsan bugünün çocuklari pek değil hiç bilmez. Bu direk benim gizli kasamdi adeta, bazen bozuk paralarımı kıymetlerimi bu yaralı direğin böğürünce saklardım. Çocuk aklı işte bozuk paralarımı çıkartmak biraz zor olurdu ama olurdu. Dedim ya ah bu anılar sabah sabah facebook hatırlattı ve ben gene köyümde eski mutlu gunlerin  anılarımın  arasına daldım mutlu mesut maziye yolculuk ediyorum. Bu böyle olmayacak bir memleket havası alma zamanı geldi. En kıs

Bilmiyorum size de oluyor mu?

Resim
Bilmiyorum size de oluyor mu? Günlerden, güneşli  bi pazardı dün. Sağlığım yerinde. Kışın ortasında. Hava misler gibi güzel. Kahvemi  alıp bahçeye çıktım. Artık sigarasiz içmeye çalışıyorum espresso denen mucizeyi. Dedim ya işte, sebepsiz huzunleniyorum bazen. Kimseye borcum yok. Bir Allahın kuluna, bilerek isteyerek, kotulük etmedim.  Ama yalnız hissediyorum kendimi, bir buruk içim, nedensiz. Neden arıyorum; belki diyorum, aylar oldu, çocuklarımı göremedim, hele torunlarımın cennet kokuları  burnumda tutuyor. Tamam diyorum gidip  çocuklarımı da göreceğim, zaten bu digital cağda görmek  hiç sorun değil ki! Yok yok buda değil, neden, bilmiyorum, bu pazar evde yalnız  kaldım diye mi,  yoldaşım yanimda değil  diye mi acaba, bu yalnızlık. Size de oluyor mu bazen,  yoksa sadece bana mı, bu  içime kapanmalar, yalnız hissetmeler, hedefsiz hamleler, amaçsız saatler. Soruyorum? Lütfen, samimi ve dürüst  cevap verin,  neden bu sebepsiz sabretmeler, neler oluyor böyle?  Yoksa şairin dedigi gibi 

Targovishte ( Eski Cuma)

Targovishte ( Eski Cuma)  Bana cenneten bir köşe  teklif etseler. Tozunu yuttuğum, çamuruna bulandığım, çocukluğumu  bıraktığım, Targovishtemi isterim. Hanlar hamamlar yatlar, kat kat menfaatler ayağıma  serseler, deresine,suyuna dağına, toprağına  insanına kurban olduğum  Targovishtemi isterim. Büyük şehirler, ışıltılı caddeler, gösterişli sahneler, etki etmez çaresiz kalbime  ruhuma, Ben gene de Targovishtemi isterim. Cahilliğime verin dostlar, 45 yıl oldu gurbetteyim. korusuna , yeşiline ormanına, Ihlamur kokan sokaklarına  Ben dünde, bugünde,yarında, Targovishteme hasretteyim. Cevat ÇIRAK  25.12.2022  Kircaali  Paylaşmak isterseniz izin almanıza gerek yok.  #targovishte #ТЪРГОВИЩЕ #memleket, #bulgaristan #gurbet #hasret #buynovo #БУЙНОВО

Çocukluğum

Resim
Şu fotoğrafta gördüğünüz güzellikler  benim için dünyanın en güzel yeridir.  Paha biçilmez ölümsüz anılar cenneti. Çocukluğumu mutlu uşaklığımı biraktığım yer. Neresi mi burası? Köyümün aşağı mahallesi. Biz Gagarin mahallesi derdik eskiden, şimdi ne derler bilmem. Hadi tam adres vereyim de merakta kalmayın. Bulgaristan Eski Cuma Muratlar Köyü / Gagarin Mahallesi :)  Sağdan ikinci ev ,onu sormayın ciğerim yanıyor. 🙏🙏🙏❤❤❤🧿🧿🧿

Yeni Yıl

Resim
 Kendimize bir takvim yaratıyoruz sonra takvim başlarken seviniyoruz, bitince kutluyoruz , yılbaşı yeni yıl derken ömürler geçip gidiyor. Yolcusuyuz işte, geldik hic anlamadan gelip geçiyoruz bu dünyadan. Adına ömür, hayat diyoruz.  Önemli olan ne para ne mal ne mülk ne servet , hoş bir seda bıraktıysan, iyi insan olmaya gayret ettiysen, insanlar sana bakınca gözlerinin içi gülüyor mutlu oluyorsa dünyanın en zengin insanı sensin. Her şeyin başı sağlık, her şeyden önce can ,canan ve aile... Gerisi teferruat be canlar kızanlar. Selamlar Saygılar mutlu yarınlar diliyorum.  #yeniyıl #yenisene #2023