İnsan Soydan Değil, Ortamdan Doğar
İnsan Soydan Değil, Ortamdan Doğar “İnsan, geldiği soyun değil, yaşadığı ortamın ve alışkanlıklarının çocuğudur.” İbn Haldûn, Mukaddime Bir insanın kim olduğunu belirleyen şey nedir? Ana-babasının kim olduğu mu, yoksa yaşadığı çevrenin ona fısıldadığı alışkanlıklar mı? İbn Haldûn’un bu sarsıcı tespiti, binlerce yıllık bir yanılgıya meydan okuyor: İnsan yalnızca soyunun değil, yaşadığı ortamın ürünüdür. Soy, şecerede yer kaplar; ama insanın zihninde, ruhunda, davranışlarında çevre kazınır. Sarayda doğup sokakta büyüyen biri sokak çocuğu olur; yoksul bir evde doğup kitaplarla yoğrulan biri ise entelektüel olur. Yani mesele, nereden geldiğin değil, nerede yoğrulduğundur. Bugün hâlâ bazı çevrelerde "asalet" diye dolaşan kavramlar var. Kanın temizliği, soyun yüceliği, sülalenin şanı falan... Ama asıl soru şu: Bugün nasıl yaşıyorsun, ne alışkanlıklar taşıyorsun? Çünkü insan bir anlamda alışkanlıklarının toplamıdır. Ayda kaç kitap okuyorsun? Ne konuşuyorsun? Kiminle oturu...