Kayıtlar

GÖÇMEN etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

LUKANKA

Resim
Lukanka 11/07/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı bu lukanka Durun anlatacağım be ya, ne bu acele, e ha. Bu covid 19 çıktığından bu yana sınırlar kapalı ya hani. Pazarlarda memleketten gelen orjinal lukanka kalmadı ya. İnsanımızın ayarları bozuldu, o pazar benim bu pazar senin lukanka arar durur oldular. Çok şükür bulunmama diye bir şey söz konusu değil. Artık Bulgaristan Türklerinin damak tatlarını ve lezzetlerini lukanka da dahil olmak üzere Türkiyede de yapan çok firma var da bulmakta zorluk yaşamıyoruz. E ben boş durur muyum, durmam, Hemen açtım bilgisayarı başladım yazmaya. Aman durun be ya, benden pazardaki lukankalardan bahsetmemi beklemiyorsunuz her halde. Hadi kırk yıla geriye saralım lentayı (filmi). Hazır olun başlıyoruz. Deli Orman eteklerinde yemyeşil, suyu bol, insanı neşeli yardımsever bir köye gidelim. Eski Cuma (Targovishte) ilinin Muratlar Köyü (Buynovo) Takvimler 1970 yılları gösteriyor. Beşinci sınıftan altıncı sınıfa

Tatar Hasanların İbrahim Ağa

Tatar Hasan’ların İbrahim Ağa 19/04/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel İkinci dünya savaşı bitmiş, kağıtlar dağıtılmış dünya yeniden yapılandırılmıştı. Bulgaristan topraklarında değişim baş döndürücü bir hızla devam ediyordu. 1944 yılında Bulgaristan Halk Cumhuriyeti olarak yeniden isimlendirildi, Sovyetler Birliği destekli yeni bir idare iş başına geçmişti. Nüfusun yüzde sekseni köylerde yaşıyor yüzde yirmisi şehirliydi Sosyalist hükümet 13 Kasım 1945’te Bulgar tarımının gönüllü kooperatifleşmesi yasasını çıkartmıştı. Üç yılda ülke tarımının yüzde sekizi kooperatiflerde birleşti. Hükümet 1946 yılında iri toprak sahiplerinin topraklarını millileştirdi ve topraksız köylülere dağıtıldı. Kooperatifçilik haraketinde zor da kullanılarak 1948 yılı sonunda toprağın % 34 kooperatifleştirildi. Emek Tarım kooperatifleri TKZS’ler kuruldu. Aynı yıllarda Bulgar iri ölçekli sanayi tesislerinin ve madenlerinin % 83.6 ‘sı özel sektörün elindeydi. 1947 y

Lutenitsa

Resim
                                                      Lutenitsa * (Dikkat -: Bu hikayenin bazı bölümleri Bulgaristan Türkleri Tuna boyu Türkçe yerel ağızı  ile yazılmıştır.) Ağustos ayının son günlerindeydik Deli Orman eteklerindeki köylerde güne, güneş doğmandan başlanırdı. Köylüler baktıkları besledikleri hayvanlarının karınları doyurmak sulamak ve altlarını temizlemek için her sabah olduğu gibi, gene erken kalmışlar işlerine dalmışlardı. Ninem (anam) sabah erkenden beni uyandırmıştı. Kalk uşağım bugün çok işimiz var bana biraz yardım et yoksa yetişemem diye seslendi. Ben ise bugün mektep olmadığı için biraz geç kalmak niyetindeydim. Nine büün  cumertesi sen ne beni erkenden kaldıresin, uynadıresin becanım, bu hafta derslerden çok yoruldum uyumak istem  diye cevap vermeye hazırlanıyordum. Kalk ba uşağım, üzme kızdırma beni... Yapma böyle, bir başıma ben hangi birine yetişem. Buban evde olsa hiç iş itemicem senden ama nabem ba evladım diye devam edince, sölene sölene d