Kayıtlar

Bulgaristan da köy çocukları etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bizim Köyde Kurban Bayramı

Resim
Bizim Köyde Kurban Bayramı Adı üstünde bayram sevilmez mi !? Hele bir de çocuk yaşlarda bayram yaşamak nasıl güzel bir mutluluk anlatamam size. Çocuklar genelde şeker bayramını (ramazan ) daha çok severler öyle değil mi? Adı üstünde şeker bayramı. Ama ben kurban bayramını da çok severdim. Benim kurban bayramı ile ilgili büyük unutulmaz ders niteliğinde bir anım var. Bayramlar köyde bir başka güzeldir. Hele bir yaza denk geldiyse bizim oranın lisanıyla mısmıl bayram olurdu. Hadi gene çocukluğuma götüreyim sizi. Tam tamına kırk bir yıl öncesine gidelim. Kurban bayramı gene tam benim istediğim gibi yaza denk gelmiş. Urbalar bir hafta öncesinden kasabadaki büyük GUM denen magazinden (mağazadan) alınmış. Hepsi gıcır gıcır, hele ayakkabılar, nasıl anlatayım size beyaz bağcıklı, üstü kırmızı kumaş, altı beyaz lastik kauçuk karışımı, tam ayağıma göre, baş ucumda yatağımın altına bayramı bekliyorlar. Bayramın ilk gününe kadar her sabah kutusunu açar bakarım sonra özenle tekrar yerine koyarım. G

LUKANKA

Resim
Lukanka 11/07/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı bu lukanka Durun anlatacağım be ya, ne bu acele, e ha. Bu covid 19 çıktığından bu yana sınırlar kapalı ya hani. Pazarlarda memleketten gelen orjinal lukanka kalmadı ya. İnsanımızın ayarları bozuldu, o pazar benim bu pazar senin lukanka arar durur oldular. Çok şükür bulunmama diye bir şey söz konusu değil. Artık Bulgaristan Türklerinin damak tatlarını ve lezzetlerini lukanka da dahil olmak üzere Türkiyede de yapan çok firma var da bulmakta zorluk yaşamıyoruz. E ben boş durur muyum, durmam, Hemen açtım bilgisayarı başladım yazmaya. Aman durun be ya, benden pazardaki lukankalardan bahsetmemi beklemiyorsunuz her halde. Hadi kırk yıla geriye saralım lentayı (filmi). Hazır olun başlıyoruz. Deli Orman eteklerinde yemyeşil, suyu bol, insanı neşeli yardımsever bir köye gidelim. Eski Cuma (Targovishte) ilinin Muratlar Köyü (Buynovo) Takvimler 1970 yılları gösteriyor. Beşinci sınıftan altıncı sınıfa

BAYRAM KOLACI

Resim
BAYRAM KOLACI 23/05/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Sabah yüzümü yıkamak için bahçemizdeki çeşmeye çıktığımda pırıl pırılı bir yaz havası ile karşılaştım. Güneş sıcak ve keyifli bir günün beni beklediğini müjdeliyordu. Yüzümü yıkadıktan sonra omuzumda asılı duran peşkirle (havlu) ellerimi ve yüzümü kuruladım. Gözlerimi kapattım, yüzümü güneşin geldiği yöne çevirdim, içim ısınsın istedim. Güneşin sıcaklığı ile birlikte hafif bir yel esiverse bir yandan ısınırken serinlik olsa ne güzel olurdu diye geçirdim içimden. Birden evimizin duvarında dayalı duran çalı süpürgesini gördüm. Haraketli ve yoğun günlerin geldiğini hemen anladım. Çalı süpürgesi porta ile evimizin bahçesini temizlemek süpürmek için çıkardı. Bunu daha dün anlamalıydım dedim. Evet evet dün evimiz kalabalıktı, komşu kadınlar bizdeydi, ve koca bir gün hamur açtılar. Her eve bir iki tepsi ev baklavası hazırlanmış, tepsiler sıra sıra dizilmişlerdi. Bayram geliyordu ama ben daha çocuktum bu kadar çabuk gelmesin

Deska Gradina

Resim
                                Deska Gradina*                                   Annemin üçüncü yada dördüncü kez,kalk mektebe geç kalacaksın sesi geliyordu. Etrafımda yeşillikler, ağaçların dallarında kuşlar nazlı nazlı şarkı söylüyordu Bizim komşunun arabacı köpeği şarik etrafımda dolanıp duruyor, oyun istiyordu Oysa ben çayırlarda meralarda dolanıyor, pırıltılı güneşin içimi ısıtmasından keyif almaya bakıyordum. Kalk artık işe geç kalacam, hadi sende geç kalıyorsun yapma ba uşağım, hadi ama, ben tam o sırada gözümü açıverdim. Sabah uykusu öyle tatlı ki, hem ruya hem dış sesler öyle güzel ki, seni mışıl mışıl uykun ve yatağından kaldıramıyor. Hemen kalktım, ama bana da yazık, daha 6-7 yaşlarında küçük bir çocuğum, Hele hele şimdiki gibi kış aylarında uyanmak öyle zor ki. Ama dedim, kalktım artık diye kendini teselli etsen de annen olmasa kalkamıyorsun, işte, Annem masa örtüsüne benzeyen kumaştan dikilmiş önlüğümü giydirince biraz kendime gelebildim sanırım, hadi ba

Köyde Kurbağa Yarışları

Resim
                                            Köyde Kurbağa Yarışları O gün günlerden hangi gündü derseniz hatırlayamadım. Hava sımsıcaktı, doğa canlanmaya başlamış, bahçelerimizdeki ağaçlar çiçeklerini açmış, hatta bazıları, çiçeklerini dökmeye başlamış, meyvelerini küçük şımarık sevimli bir kedi yavrusu gibi sevgi ile büyütmeye başlamışlardı bile. Tusuz Çeşme (Buzluca Çeşmesi) ile Tepelilerin demir işliği olan Hasan dayımın evlerinin önündeki polananın (meranın ) otları büyümüş hatta bir karışı çoktan geçmişti. Biz aşağı mahalle uşakları bu merada en çok çelik çomak oynamayı severdik. Ne oyundu ama, kafamız dahil çürümedik, ezilmedik morarmadık yerimiz kalmazdı, ama biz hiç şikayetçi değildik. İşte ben bu meranın üzerindeki çimlere uzanınca sanki purjinalı (yaylı) yatakta yatar gibi hissederdim. Mustafa Kocababamın (dedemin) evi de benim güneşlendiğim meranın batısında yer almaktaydı. Çok yakındı kocabamın (dedemin) evi aslında, ama sayalar tarafından gelen bir dere polana (mera