Kayıtlar

kısahikaye etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Brigada

Resim
Brigada Evden çıktığımdan bu yana durmadan koşuyorum. Kalbimin atışlarını duymaya başladığımda anladım yorulduğumu. Bizim evden horemak (meyhane) önüne kadar adeta koşmamış kopmuşum. Köyümüzü boydan boya ortadan ikiye bölen Beli Lom deresinin üzerine taştan yapılmış köprünün üstüne geldiğimde, fark ettim koştuğum uzun mesafeyi. Biraz soluklanmak için köprünün kollarına teslim ettim kendimi. Kalbim göğüsümden çıkmak üzereydi. Beli lom deresi gür bir şekilde taşıdığı sularını aşağıki yazovire (göle) yolcu ediyordu. Su ahenkle dans ediyordu. Suyun melodik sesini duyunca huzur kapladı içimi. Biraz daha sakinledim. Oysa evden nasıl panikle çıkmış durmadan koşmuştum. Geç kalırım diye koştum aslında. Köyümüzün merkezinde, horemak’la yan yana olan magazine (bakkal dükkanı) yetişmeliydim. Köprünün üstüne saatime baktığımda daha yarım saat vardı kapanmasına. magazine yetişmem gerekiyordu. Tamam dedim yetiştin sakin ol. Magazine girdiğimde satıcı neden geldiğimi anlaşmıştı sanki. Gülüm

ÇOCUKLUĞUM KALDI KÖYÜMDE

Çocukluğum Kaldı Köyümde Tam kırk yıl önce, Deli Orman eteklerinde sakin bir köyde Ilık bir Eylül gününde tahtadan yapılmış kasaların içine , Önce bahçemizdeki konserve edilmiş sebze ve meyvelerimizi yükledik Maalesef o sebze ve meyvelerin yetiştiği toprakları alamadık yanımıza Tahta kasalara sığdıramadık atalarımızın bize bıraktığı mirası. Devam ettik yüklemeye, köy kokulu kıyafetlerimizi toprak kokan yatak yorganımızı yerleştirdik Tarlamızı kazdığımız çapamızı küreğimizi keserimizi de unutmadık itinayla yerleştirdik, zaten başka ne alabilirdik ki yanımıza … Kış olur soğuk olur ısınırız belki diye kesilmiş odunlarımızı, Sobamızı taşı ve maşası ile birlikte aldık koyduk yanımıza Sandıkları kapatman önce neyi unuttuk diye tekrar tekrar baktık arkamıza Hesapta unuttuğumuz bir şey kalmamıştı sözde… Oysa biz, Köyümüzün temiz havasını, sıcak mis gibi güneşini , yemyeşil ormanlarını, serin sular akan şorul şorul deresini, Bahçemizdeki bardak eriğin

Yediler Ormanında Kayak

Resim
                   Yediler Ormanında Kayak Okullar yarıyıl tatiline girmişti. Kış kendisini iyiden iyiyi'ye hissettirmeye başlamıştı. Sokaklarda kar seviyesi rahatlıkla diz boyuna ulaşmıştı Hatta bazı yerlerde çok daha faza kar görülmekteydi. Aşağı Mahalle Çocukları evlerine kapanmıştı diye, düşünmeyin Dünya döndükçe aşağı mahalle çocuklarını kimse özgürlüklerinden alıkoyamazdı. Hepimizin skileri (kayakları) vardı. Bazıları eski fıçı tahtasından bazıları daha basit ağaç malzemeden, bazılarımızdan ise pırıl pırıl kırmızı renkli Pirin marka skilerimiz vardı. Baban kardeşimle beni hiç ayırmaz, birimize ne alırsına diğerine de daha iyisini alırdı. Mesela benim kızağım tahtadan altı hızlı kaysın diye demirle güçlendiril