Kayıtlar

Köyüm etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

LUKANKA

Resim
Lukanka 11/07/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı bu lukanka Durun anlatacağım be ya, ne bu acele, e ha. Bu covid 19 çıktığından bu yana sınırlar kapalı ya hani. Pazarlarda memleketten gelen orjinal lukanka kalmadı ya. İnsanımızın ayarları bozuldu, o pazar benim bu pazar senin lukanka arar durur oldular. Çok şükür bulunmama diye bir şey söz konusu değil. Artık Bulgaristan Türklerinin damak tatlarını ve lezzetlerini lukanka da dahil olmak üzere Türkiyede de yapan çok firma var da bulmakta zorluk yaşamıyoruz. E ben boş durur muyum, durmam, Hemen açtım bilgisayarı başladım yazmaya. Aman durun be ya, benden pazardaki lukankalardan bahsetmemi beklemiyorsunuz her halde. Hadi kırk yıla geriye saralım lentayı (filmi). Hazır olun başlıyoruz. Deli Orman eteklerinde yemyeşil, suyu bol, insanı neşeli yardımsever bir köye gidelim. Eski Cuma (Targovishte) ilinin Muratlar Köyü (Buynovo) Takvimler 1970 yılları gösteriyor. Beşinci sınıftan altıncı sınıfa

Köyümüzdeki Okulumuz

Resim
Köyümüzdeki Okulumuz 17/08/2019   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Bugün 17 Ağustos 2019 Cumartesi. Tatil günü olduğu için iş yok. Gerçi bana üç yıldır iş yok ama   demekki işi özledim ki yazma gereği duydum. Dün geceden planladığımız program maalesef tutmadı. Sağanak yağmur son anda meteroloji tarafından bildirildiğinden evden çıkmak istemedim bugün. Nedense İstanbulda evimin salonundan bahçemizdeki yağmur damlalarının çiçeklerimin yapraklarını yıkamasını seyrederken aklıma köyüm geldi birden. Hemen açtım bilgisayarımdaki eski albümleri. Biraz nostalji yapayım, köyümün geçmişinde dolaşayım diye niyet ettim ve heyecanla sarıldım bilgisayarımın faresine. Daha ilk tıklamamla karşıma kırk yıl önce dolu dolu altı yılımı geçirdiğim köyümdeki okulum çıkıverdi karşıma. Ne kadar sürdü o mahsun fotoğrafı süzmem, incelemem derseniz, zaman tutmadım ama içim bir tuhaf oldu. Fotoğrafa her bakışımda onlarca anı tazelendi ve zihnimde dolaşmaya başladı. İnsan hatırladıkça hepsini

Kaçıp Gideceğim Buralardan

KAÇIP GİDECEĞİM BURALARDAN Köyümden ayrıldığım günden beri Unutulmuş, bir köşeye atılmış, sıkıştırılmış gibi hissediyorum kendimi. Üç ilçe, dört semt değiştirdim bazen bir çekyat köşesinde bazen bir kanepede hep unutulmuş buldum kendimi. Koca İstanbul rahat ettiremiyor beni, Hasretlik bu, sürekli en zayıf yerimden vuruyor, sıkıyor canımı. Oysa bazen, Boğaz var daha ne istiyorsun deyip kandırmaya çalışıyorum özlem dolu kalbimi, lakin bir türlü beceremedim, şu lanet kandırma işini. Rol yapamıyorum işte neysem oyum, evet öyleyim, fişek, deli dolu bir yürek var bende. Köyümden ayrıldığımdan beri Yalnızlığı seviyorum, kimseyle paylaşmak istemiyorum çaresizliğimi. Şair ‘’Yalnızlık paylaşılırsa yalnızlık olmaz ‘’ demiş Paylaşsam ne olacak ki diyorum, ne değişecek? Ben köy çocuğuyum arkadaş, kırlara, meralara, ovalara, kör olacası ormanlara kandım, bu güzelliklere bilerek aldandım, uzatmayalım işte ben köyüme aitim. B

Memleketimin Yakınından Geçerken

Resim
                                Memleketimin Yakınından Geçerken Bu sabah yine erkenciyiz, erken kalkan yol alır diyorlar bizde öyle yaptık ve yola koyulduk.  Erken kalkmamıza rağmen Ağustos sıcağının tesirini  üzerimdeki tişort'de  biriken terden iliklerime kadar hissedebiliyorum. Romanya'nın başkenti Bukreş  şehrinden Bulgaristan  Rusçuk kentine dönüyoruz. Otobüsün penceresinden  yeşillikleri görünce sıcak ve bunaltıcı havayı çalışan klimanın da yardımıyla unutarak, hayallere dalıyorum. Romanyanın  özellikle Transilvanya bölgesi aklıma derin bir iz bıraktı. Karpat dağlarını Galatasaraylı Hagi sayesinde çok duymuştum ama kendi gözlerimle görünce büyüleniyor insan. Aklıma Türkiyenin Doğu Karadeniz bölgesi geliyor, güzelim cennet doğu karadeniz yanlız değilmişsin diyorum. İki bölgenin ortak yanları çok, ama akılda kalması için yeşilin her tonunu görüyor, adeta doğanın kollarında yeşillikler cennetinde sörf yapıyor gibi hissediyorsunuz. Krallar şehri  olarak nam salmış Braşov