Kayıtlar

Kasım, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dızmana

Dızmana 29/11/2019   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Bilirsiniz köyde çocukları çok boş bırakmaya gelmez. Buna rağmen nedense bugün kendime yapacak bir iş uğraş bulamadım Günlerden pazar aylardan yaz. Ev halkının tamamı evde, annem bahçede, babam hayvanların karnını doyurmakta. Kardeşim sundurmada oynamakta. Bir tek kocabamda (dedem) telaşlı bir hazırlık seziyorum. Kocaba dedim uzaktan, nereye gidiyorsun? Kocabam elindeki eşeğin hanutlarını arabaya bırakmaya çalışıyordu, cevabını beklemeden beni de götür , benim işim yok dedim. Gülümsedi kocabam, olur ba çocuğun dedi, hem bana yardım edersin. Şeytancağa pazara gideceğiz seninle ona göre giyin. Ama git babana söyle izin al, sıkıntı yaşamayalım sonra gel bana yardım et. Kocabam götürücekte içimden, babam izin vermeyecek. Yok öyle yağma, izin cepteydi zaten. Dediğim gibi de oldu izin çıktı, ben artık yola hazırdım. Şeytancık pazarına ilk kez gidecektim, Duyuyordum pazarın namını ama hiç k

Aile Olmak

Resim
Aile Olmak  21/11/2019   cevat cirak  tarafından , posted in  aile ,  genel Aile Olmak Cenneti dünyada yaşamak demek. Sevgili biriciğim 1945 doğumlu canım anam 74 yaşındaki cefakar anam apar topar kardeşleri davet edince ayaklarının ağrılarına ve yaşlılığa bağlı diğer tüm dertlerine rağmen, sabah 05.00 sularında kendisini kuzenimin arabasının arka koltuğunda memlekete yani Bulgaristana yola çıkmış buluverdi kendini. Bizim gözümüz yolda, telaş sıkıntı derken, ulaştık merak etmeyin iyiyiz mesajını nihayet alınca bütün bir gece uykusuz kaldığımızı hatırlayıp olduğumuz yerde sızıverdik. Bir saatlik uykunun ardından Memleketten gelen fotoğraflarda gördüğümüz manzara ile bambaşka bir ruh haline bürünüverdik. Annesinin cenazesine son görev için memleketine gidememiş annem, Biricik babasını yıllar önce toprağa vermiş annem, Çok geçmeden anne babasından tek mirası agasını yani dayımı son yolculuğuna uğurlamış annem Kensi

Evim Evim Can Evim.

Resim
Evim evim can evim. Çocuktum onlu yaşlardaydım. Bu fotoğrafını gördüğünüz evi yapmaya başladık. Sene 1977 yılında temel atıldı diye hatırlıyorum. Her gün okuldan döndüğümde 2 çanta şişe doldurur köy merkezindeki magazinden inşaatta çalışan ustalara limonata, meşrubat doldurur eve taşırdım. Diyorum 12 yaşında bir çocuk, elimde 2 koca çanta yaklaşık 1-1.5 km yol gider gelirdim. Bazen ağır gelirdi çantalar oturur dinlenirdim. Ama çok dinlenmeye gelmezdi, ustaların saatine uymam gerekiyordu. Birkaç kez çantanın ipleri koptu, ayaklarımın altındaki yol limonata ve bira şişesi kırığı ile kaplandı. Kokularım birbirine karışırdı. Çok korkardım. Ustalara yetişmezse aç kalacaklar, susuz kalacaklar sanırdım. Korkardım annem merak eder beni aramaya çıkar diye. Birde babama hesap vermekten korkardım. Sonuçta ev yaptırıyorsun israf etmemek gerekirdi. Günler yoğun bir hızla ilerledi. 1978 yılının başında tuğla ve betondan yapılmış bu ev nihayet oturulacak duruma geldi. K