Anıtkabir’de Sessizlik, Milletin Vicdanıdır
Anıtkabir’de Sessizlik, Milletin Vicdanıdır Anıtkabir… Bir taş yığını değildir. Yalnızca bir mezar da değildir. O, Türk milletinin yeniden doğuşunun simgesidir. Anıtkabir’de yürürken sessizlik çöker insanın üstüne. Bu sessizlik aslında susmak değil; milletin ortak belleğinin, vicdanının sesidir. Çünkü orada yatan yalnızca Mustafa Kemal Atatürk değil; onun kişiliğinde Türk milletinin bağımsızlık kararı, Cumhuriyet’e bağlılığı ve çağdaşlığa doğru yürüyüşüdür. Türk kültüründe anıta, şehitliğe, mezara saygı gösterilir. Sessizlikle, ağırbaşlılıkla, onurla durulur. Çünkü buralar eğlence değil; anma, ders ve saygı mekânlarıdır. Anıtkabir de bu geleneğin en yüce örneğidir. Ama ne yazık ki bazı törenlerde eller havaya kalkıyor, sloganlar atılıyor, tezahüratlar yapılıyor. Sanırsınız bir statta maç izleniyor. Oysa Anıtkabir’in taşları bile böylesi gürültüye karşı çıkar. Çünkü orada söylenecek her sözün, atılacak her adımın bir ağırlığı vardır. Atatürk, “Efendiler! Yarın Cumhuriye...