Muharrem İnce’nin CHP’ye Dönüşü: Fırsat mı, Kriz mi?

Muharrem İnce’nin CHP’ye Dönüşü: Fırsat mı, Kriz mi?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) uzun zamandır iç tartışmalar, değişim çağrıları ve yeni arayışlar arasında savruluyor. Seçim yenilgilerinden sonra yaşanan liderlik değişimiyle birlikte, parti yeniden şekillenme arayışına girdi. İşte tam da bu atmosferde, 24 Haziran 2025 günü, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce yeniden CHP’ye katıldı.

Bu gelişme, hem partide hem de genel muhalefet cephesinde ciddi yankı uyandırdı. Peki bu dönüş, CHP’ye ne getirir? Ya da neleri götürür? Gelin bu soruya birlikte cevap arayalım.

 Ne Getirir?

1. Tabanda Moral, Üstte Deneyim

Muharrem İnce, özellikle 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterdiği performansla geniş bir kitleye umut olmuştu. Sahadaki enerjisi, coşkulu mitingleri ve karizmatik tarzı, seçmenle temas kurabilen ender siyasetçilerden biri olduğunu gösterdi. Onun dönüşü, özellikle kararsız ve kırgın CHP seçmeninde yeniden bir toparlanma duygusu yaratabilir.

2. Sahada Güçlü Bir İsim

CHP’nin teşkilatlarla kurduğu bağ, zaman zaman zayıflıyor. İnce ise tabanı tanıyan, örgütle konuşabilen bir siyasetçi. Bu anlamda yerel örgütleri canlandırabilir, özellikle seçim süreçlerinde aktif rol üstlenebilir.

3. Birlik Mesajı ve Yeniden Bütünleşme

CHP, uzun süredir bölünmelerle anılıyor: sağa açılım mı, sola sadakat mi? Yeni figürler mi, yoksa geleneksel kadrolar mı? İnce’nin dönüşü bu çelişkileri yumuşatacak bir “birlik” mesajı verebilir. Memleket Partisi tecrübesi sonrası CHP’ye dönüş, “hatalardan ders alma” ve “kucaklaşma” temaları üzerinden umut yaratabilir.

 Ne Götürür?

1. Liderlik Tartışmaları ve İki Başlılık

Özgür Özel’in liderliği henüz kökleşmiş değilken, İnce gibi güçlü bir ismin geri dönüşü, kamuoyunda “acaba gölge başkan mı olacak?” sorularını beraberinde getirebilir. Bu da partide güç çatışmasına, hizipçiliğe kapı aralayabilir.

2. Geçmişin Hesaplaşması

İnce’nin CHP’den ayrılırken kullandığı sert söylemler hâlâ hafızalarda. "Saray’ın CHP içindeki uzantıları", “Atatürkçülüğü sulandıranlar” gibi çıkışlar, bazı kesimlerde güven sorunu yaratabilir. Bu kırgınlık giderilmeden yapılacak bir dönüş, iç huzuru sağlayamayabilir.

3. Algı Riski: Samimi mi, Taktik mi?

Kamuoyunun bir bölümü bu dönüşü “pozisyon arayışı” olarak yorumlayabilir. “Kazanamayınca geri döndü” gibi bir söylem, İnce’ye zarar vereceği gibi, CHP’ye de “ilkesizlik” etiketi yapıştırabilir.

 Sonuç: Kılıç mı, Kalkan mı?

Muharrem İnce’nin CHP’ye dönüşü, doğru bir stratejiyle büyük bir fırsata dönüşebilir. Ama bu sürecin yönetilme biçimi her şeyin önünde. Eğer bu dönüş;

Açık bir öz eleştiriyle,

Partide kişisel değil ilkeler etrafında birleşerek,

Ve en önemlisi, bir “ortak vizyon” etrafında buluşularak yapılırsa;

CHP bu hamleden kârlı çıkar.

Aksi halde, eski defterler yeniden açılır, kırgınlıklar daha da derinleşir ve “birleşelim” derken daha da parçalanmak kaçınılmaz olur.

Siyaset uzun bir maraton… Ama bazen, yeniden aynı kulvarda koşmak isteyenler, geçmişe değil geleceğe odaklanmalı.

Muharrem İnce CHP’ye döndü. Şimdi sıra, bu dönüşün rotasını doğru çizmeye geldi.

 Not: Bu yazı, Muharrem İnce’nin 24 Haziran 2025 tarihinde CHP’ye yeniden katılması üzerine kaleme alınmıştır.