İsmail Hakkı Tonguç: Köy Enstitülerinin Mimarı
Türkiye eğitim tarihinde bir çınar gibi yükselen, adını sadece kitaplara değil; köylünün, işçinin, emeğin belleğine kazıyan bir isimdir İsmail Hakkı Tonguç.
O, yalnızca bir eğitimci değil; aynı zamanda bir toplum mühendisi, bir halk aydını, bir fikir işçisidir.
Memleketi ve İlk Yılları
İsmail Hakkı Tonguç, 1893 yılında Bulgaristan’ın Silistre sancağına bağlı Tatar Atmaca (bugünkü adıyla Kardam) köyünde doğdu. O dönem Osmanlı toprağı olan bu bölge, Balkan Savaşları’nın ardından Romanya’ya, sonra Bulgaristan’a geçmiştir. Tonguç'un ailesi, Balkanlar’daki Osmanlı göçmenlerinden olup emekçi, sade bir hayat süren insanlardandı.
Küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Anadolu’ya göç etti. Bu göç, onun halkla olan bağını ve halkın sorunlarına duyarlılığını derinleştiren bir dönüm noktası oldu.
Eğitimi ve Almanya Yılları
Tonguç’un eğitim hayatı sıradan bir Anadolu çocuğunun ötesine geçerek ilerledi. Öğretmenlik eğitimi aldıktan sonra, 1921 yılında Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından Almanya’ya gönderildi. Almanya’da, dönemin ileri köy eğitimi modellerini yerinde inceledi. Özellikle Jena ve Stuttgart çevresinde, uygulamalı eğitimin, tarım ve teknik bilgiyle harmanlandığı "iş içinde eğitim" modelleri onun dünyasını değiştirdi.
Yurda döndüğünde artık sadece bir öğretmen değil, halkın yaşamını dönüştürmeye ant içmiş bir eğitim savaşçısıydı.
Köy Enstitüleri Projesi ve Devrimci Vizyonu
1935 yılında İlköğretim Genel Müdürü olarak görevlendirildiğinde elinde ne büyük bütçeler ne de siyasi destek vardı. Ama elinde birikimi, inancı ve halk sevgisi vardı.
Onun öncülüğünde 1940 yılında, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in siyasi desteğiyle Köy Enstitüleri kuruldu. Amacı, köyden gelen gençleri köye geri döndürmek ve onları köylerinin öncüsü yapmaktı. Bu model, eğitimde fırsat eşitliği sağlayan, emeği kutsayan ve özgür düşünceyi teşvik eden yepyeni bir anlayıştı.
"Eğitimin amacı, insanı özgürleştirmek ve üretici kılmaktır." sözüyle Tonguç, bir medrese mantığından değil, bir halkçı uyanıştan bahsediyordu.
Mesleki Başarıları ve Mirası
İsmail Hakkı Tonguç, yalnızca Köy Enstitüleri'nin kurucusu değil; aynı zamanda bu modelin ideolojik ve pedagojik mimarıydı. Kaleme aldığı kitaplar arasında:
"Canlandırılacak Köy"
"Eğitim Yoluyla Canlandırılacak Köy"
"Köyde Eğitim"
gibi eserler, hâlâ eğitim fakültelerinde referans olarak gösterilmektedir.
Ne yazık ki Köy Enstitüleri, ilerleyen yıllarda siyasal baskılarla kapatıldı. Ancak bu büyük deneyimin yarattığı yankılar, sadece Türkiye'de değil, dünya eğitim literatüründe de dikkat çekti. UNESCO raporlarına konu oldu.
Sonuç: Tonguç'un Gökyüzünde Parlayan Yıldızı
İsmail Hakkı Tonguç, 1960 yılında aramızdan ayrıldı. Ancak ardında bir ilke bıraktı: Eğitimin halkın içinde, halk için ve halkla birlikte olması.
Bugün hâlâ köylerde okuma yazma oranı, yaşam kalitesi ve kültürel üretim açısından sorunlar yaşıyorsak, bunun bir nedeni de Tonguç'un açtığı o özgürlük ve üretim yolunun kesintiye uğramasıdır.
O, sadece bir eğitimci değil; "başöğretmenin öğrencisi", halkın gönüllü neferi, cumhuriyetin kurucu ruhlarından biri olarak hatırlanmalıdır.
#ismailhakkıtonguç
#köÿenstıtüleri
Yorumlar
Yorum Gönder