Hayat Kardeşine Kızmak İçin Çok Kısa

Hayat Kardeşine Kızmak İçin Çok Kısa

Bir kelime…
Bazen sadece bir kelime, yıllar boyu örülen kardeşlik duvarına bir çatlak bırakabiliyor.
Bazen bir bakış, bir susuş, bir yükselme… Çocuklukla yoğrulmuş dostlukları buharlaştırabiliyor.

Yolda omuz omuza yürüdüğün bir yoldaşa, siyasi bir tartışma uğruna gönül koyduğun oluyor.
Yanında dağ gibi duran, her zor anında tutunduğun o dert ortağına bile bazen kırıldığın,
alındığın, sesini yükselttiğin anlar oluyor.
Ve sonra bir gün…
Takvim yaprakları elliyi geçiyor.
Bedenin değil ama bakışların değişiyor.

İnsan bir noktadan sonra şunu fark ediyor:
Hayat ne uzun bir yol, ne de geniş bir meydan.
Hayat, dar bir patikada, omuz omuza yürürken birbirinin nefesini duymak kadar kısa.
Bir beklentiye girip darılmak, bir lafın ucuna takılıp küs kalmak,
dostluktan vazgeçmek kadar lüks değil hiçbir şey bu hayatta.

Yaş kemale erince, insan olgunlaşmakla yetinmiyor, yetkinleşiyor da.
Ve anlıyor ki:
Öfke, ertelemeye gelmez bir barışa perde olabiliyor.
Alınganlık, onarılmaz uzaklıklara sebep olabiliyor.

Canlar, yoldaşlar, dostlar…
Birbirimizi yitire yitire büyüyoruz belki.
Ama her kayıpta biraz eksiliyor insan.
Ve o yüzden diyorum ki:
Hayat kardeşine kızmak için çok kısa.
Sarılın.
Gönül koyduğun gönülleri tamir edin.
Bir mesaj atın. Bir telefon açın.
Bugün varsınız.
Yarın kim bilir nerede, nasıl…

Cevat Çırak 

#GönülTelindenDökülenler
#Yoldaşlık
#KüsmeyeDeğmez
#CevatÇIRAKyazdı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yediler Ormanında Kayak

Bulgaristan Kircaali Bölgesi Turkleri

Bulgaristan Şumnu Medresetü’n-Nüvvâb Okulu ve Önemi