Laiklik Neden Hâlâ Tartışılıyor?
Laiklik Neden Hâlâ Tartışılıyor?
Bir ülkenin en çok tartışılan ilkesi, aynı zamanda en çok yanlış anlaşılanıysa, orada mesele sadece fikir değil, gelecek demektir.
Laiklik Türkiye’de yıllardır konuşuluyor — ama anlaşılıyor mu?
Yoksa bir kesim için "dinsizlik", bir kesim içinse "tek kurtuluş reçetesi" olarak mı kalıyor?
Laiklik Ne Değildir?
İşin en başından başlayalım:
Laiklik, dine düşmanlık değildir.
Ama dinin siyasete egemen olmasını da istemez.
Bu ilke, ne camiye karışır, ne de camiden devlet yönetmeye kalkana sessiz kalır.
Laiklik şunu söyler:
“Devletin dini olmaz; bireyin olur. Devlet, herkesin inancını korur ama hiçbir inancı ayrıcalıklı kılamaz.”
Ama bugün bu tanım çarpıtılıyor.
Bilerek, isteyerek ve sistemli bir şekilde.
Neden Tartışılıyor?
1. Siyasi İktidarın Dini Referanslara Dayanması
Bugün Türkiye’de yönetim, dini söylemi yalnızca toplumsal değil, siyasi bir güç kaynağı olarak da kullanıyor.
Her seçim döneminde dillerde “ezan”, meydanlarda “şehit”, kürsülerde “ayet.”
Laiklik bu noktada, oy toplama stratejilerinin önünde bir engel olarak görülüyor.
2. Toplumda Dindarlık – Modernlik Gerilimi
Bir kesim laikliği, kültürel üstünlük aracı gibi sunmaya kalktı.
Diğer kesim ise laikliği bir tehdit olarak algıladı.
İki taraf da laikliğin özünü özgürlük alanı tanımını ıskaladı.
Halbuki laiklik, bir baskı rejimi değil, inançsızın da dindarın da kendini rahat hissedeceği nötr bir zemin sunar.
3. Diyanet’in Rolü ve Laiklikle Çelişkisi
Devletin bir “din işleri başkanlığı” olması başlı başına bir ironi.
Diyanet yalnızca Sünni İslam’ı temsil ediyor. Alevi, gayrimüslim ya da seküler vatandaşlar bu temsilden dışlanıyor.
Bu durum, laiklik ilkesinin delik deşik edilmesinden başka bir şey değil.
Nereye Gidiyor Bu Tartışma?
Laiklik, sadece bir anayasa maddesi değil, bir toplumsal sözleşmedir.
Dini, bireyin mahreminde kutsarken, kamusal alanda eşitliği garanti eder.
O giderse ne mi olur?
Mezhepçilik artar.
Eğitim kutuplaşır.
Hukuk tarafgirleşir.
Devlet ayrımcılıkla suçlanır.
Ve sonunda inanan da kaybeder, inanmayan da.
Son Söz: Laiklik Bir Fren Değil, Direksiyondur
Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Çünkü demokrasi çoğulculuk ister.
Laiklik, çoğunluğun inancı üzerinden azınlığı ezmeyi engeller.
Bugün hâlâ laiklik tartışılıyorsa, bu onun gereksizliğinden değil, değerinden dolayıdır.
Laiklik tartışılıyorsa, henüz vazgeçmedik demektir.
Ama unutma Türkiye:
Bir toplum özgürlüğü tartışmayı bırakırsa,
Bir gün özgürlüğün kendisini de tartışamaz hale gelir.
#Laiklik #Türkiye #Demokrasi #DinVeSiyaset #Özgürlük #ToplumsalSözleşme #Devlet #DüşünceÖzgürlüğü
Yorumlar
Yorum Gönder