Fare Çuvalı Teorisi: Bizim Çuvalı Kim Sallıyor?

Fare Çuvalı Teorisi: 
Bizim Çuvalı Kim Sallıyor?

Sallanan Çuvalın İçinde Kimler Var?

Mısır’ın bir köyünde bir tarım mühendisi, Kahire’ye giden trene biner. Yol arkadaşı, köyün yaşlı bir çiftçisidir. Çiftçinin ayakları arasında bir çuval vardır. Her on beş dakikada bir, çiftçi o çuvalı çevirip sallar. Sonra sessizce yerine koyar.

Merak bu ya, mühendis sorar:
“Ne var o çuvalda baba?”

Çiftçi gayet sakin yanıtlar:
“Fareler ve sıçanlar. Ulusal Araştırma Merkezi’ne satacağım. Deneylerde kullanıyorlar.”

Mühendis şaşırır,
“Peki neden sürekli sallıyorsun o çuvalı?”

Yaşlı adam gülümser:
“Eğer çeyrek saatten fazla dokunmazsam, fareler yerleşir, sakinleşir, güven hisseder. O zaman çuvalı kemirmeye, delmeye başlarlar. O yüzden sallamak zorundayım. Arada bir korku lazım. O korku onları birbirine düşürür, içgüdülerine hapseder. Böylece çuval sağlam kalır, ta ki ben onları merkeze teslim edene kadar.”

İşte o an…
Mühendis anlar. 
Artık biz de anlamalıyız.

Bu sadece farelerin hikayesi değil; bu, insanlık tarihinin en eski, en kirli, ama en etkili yönetim stratejisidir. Her toplum, huzura erdiği anda bir el çıkar, çuvalı sallar. Kimi zaman medya olur o el, kimi zaman siyaset, kimi zaman ekonomik kriz, kimi zaman da korkularımızın ta kendisi.

Ne zaman toplum nefes almaya, umutlanmaya başlasa; birileri çuvalı karıştırır. İçeriden kışkırtanlar, dışarıdan üfleyenler… Hepsi aynı oyunun parçası. Çünkü sakinleşmiş, düşünmeye başlamış bir halk, çuvalı kemirir. O çuval da “sistemin kendisidir.”

Peki biz ne yapıyoruz?
Biz, çuvalın içindeki fareler gibi birbirimizi ısırıyoruz.
Kimimiz din adına, kimimiz ideoloji adına, kimimiz çıkar uğruna.
Ama hiçbirimiz fark etmiyoruz: Asıl düşman çuvalın dışında!

Korkuyla, endişeyle, krizlerle yönetilen toplumlar; bir ömür çuvalın içinde debelenir.
Gerçek özgürlük, o çuvalı delip dışarı çıkmakla başlar.
Ama bu, birbirimizi ısırarak değil; birlikte hareket ederek olur.

Fare Çuvalı Teorisi bize şunu öğretir:
Birileri sürekli çuvalı sallıyor olabilir…
Ama biz o çuvalı kemirip delmeyi yeniden hatırlarsak,
Artık hiçbir güç bizi kapatamaz.

Çünkü farkındalık, korkudan daha güçlüdür.
Ve korkusuz toplumlar, artık çuvalın içinde değil — kendi özgür iradesinin içinde yaşar.

“Bazı durumlarda çuvaldan birlik dayanışma ve mücadele ile çıkmayı başarabilmek devrimdir.”
                           Cevat Çırak
               

Keyifli günler diliyorum. 

Gündemin Gölgesinde
Cevat Çırak 

Not: Paylaşım için izin almanıza gerek yoktur.

#FareÇuvalıTeorisi
#KorkuVeFarkındalık
#ManipülasyonToplumu
#ÇuvalıKimSallıyor
#UyanışZamanı
#GerçeğiGör
#ÇuvalıKimSallıyor
#KorkuVeFarkındalık 
#DelÇuvalı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yediler Ormanında Kayak

Bulgaristan Kircaali Bölgesi Turkleri

Bulgaristan Şumnu Medresetü’n-Nüvvâb Okulu ve Önemi