Unutulan İsimler, Dağınık Kalabalıklar
Bir zamanlar çocuklarımızın kulağına fısıldanan ninniler bile yasaktı.
Ana dilimizde dua etmek suç sayıldı.
Camiler kapandı, isimlerimiz değiştirildi, kimliğimizden koparılmak istendik.
Ama biz direndik.
Acıya, baskıya, sürgüne rağmen, kimliğimizi taş gibi koruduk.
Ve şimdi bakıyorum…
Panayırlar kuruluyor, sahneye sanatçılar çıkıyor.
Şarkılar söyleniyor, türküler çalınıyor… Bulgarca.
Oyunlar oynanıyor… Bulgar halk oyunları.
Elbette Bulgarca şarkılara, türkülere karşı değiliz; komşularımızın kültürüne saygımız sonsuz.
Ama mesele şu: Önce kendi öz kültürümüz, kendi dilimiz, kendi oyunlarımız…
Çünkü bir milletin ruhu eğlencesinde gizlidir.
Biz o ruhu nereye sakladık?
İsimlerimizi zorla elimizden almışlardı.
Yasal hak doğdu, geri alma imkânı verildi.
Ama nedense, asıl isimlerini almak istemeyenler var.
Dost meclislerinden biliyorum. Kimisi “Avrupa’da zorluk yaşadım” diye eski Bulgar adına dönüyor.
Ne acıdır ki bir isimden vazgeçmek, kökten vazgeçmektir.
Bir isim, bir kimliğin kalbidir.
İnsan kendi adından, kendi kökünden utanır mı?
Türkiye’de yaşayan Bulgaristan Türkleri kalabalık…
Ama dağınık.
Bir gemi gibiyiz; pusulamız var ama rotamız yok.
Yol alıyoruz, ama nereye gittiğimizi kimse bilmiyor.
Belki de gerçekten umurumuzda değil.
Oysa biz biliriz ki:
Örgütlü toplum, özgür toplumdur.
Örgütlü toplum, kimliğine sahip çıkan toplumdur.
Örgütlü toplum, tarihe yön veren toplumdur.
Dağınık kalabalıklar savrulur.
Örgütlü halk ise güneş gibi doğar.
Biz ya savrulup yok olacağız…
Ya da güneş olup yeniden doğacağız.
Ve gelecek kuşaklar için hatırlatıyoruz:
Köklerini unutan, yönünü kaybeder.
Önce özünü bil, sonra dünyaya açıl.
Önce kendin ol, sonra beraber ol.
Cevat Çırak
#BulgaristanTürkleri
#ÖrgütlüToplum
#KimlikVeKültür
#TürkKültürü
#DağınıkKalabalıklar
#UnutulmazTarih
#GelecekKușaklar
#KültürüneSahipÇık
#TürklükRuhu
#PanayırVeTürkü
#ÖzKültürÖnce
#KimlikKayıpOlmasın
#GüneşGibiDoğ
#TarihiniHatırla
Yorumlar
Yorum Gönder