Kayıtlar

Balkan Türklerinde Atatürk Sevgisi

Resim
Balkan Türklerinde Atatürk Sevgisi  Bulgaristan’ın Kuzeydoğusunda küçük şirin bir kasaba Eski Cuma. Deliorman eteklerinde Preslav dağlarının güney yamacında Vrana nehri kıyısında yazları misler gibi ıhlamur kokan bir şehir. Bulgaristan Türklerinin yoğun yaşadığı bir kasabadır Eski Cuma. Çalışkan fedakar insanları daha düne kadar tarım ve hayvancılıkla uğraşıp geçinip dururlardı.  Şimdilerde ise yerlerini yurtlarını bırakarak avrupa şehirlerinde ekmek peşinde koşan iyi yürekli can insanlar olarak anılmaktadırlar.  Fakat hala köylerinde nadir de olsa hayvancılıkla uğraşan, ekmeğinin peşinde koşan insanlara da rastlamak mümkündür.    İşte o iyi yürekli çiftçi ailesinden olan  Zehra Mehmedova. Eski Cumaya (Targovishte) bağlı Muratlar (Buynovo) köyünde hayvancılıkla ekmeğini kazanarak çocuklarını okutmaya çalışan bir ailenin ferdi.  Sabah ezanından önce kalkıp hayvanlarının peşine düşen bir anne. Uçsuz bucaksız kırlarda hayvanlarını otlatırken yanından kitabını hiç eksik etmeyen bir kitap s

Muhacir Tahtası

Resim
MUHACİR TAHTASI Bizim bir memleket işi Balkan Kafemiz var. Çok güzel derin sohbetler ettiğimiz küçük bir mekan. Bu kafenin düzenli ziyaret eden yürekleri sevgi dolu müdavimleri vardır. Bugünlerde Covid 19 belasından dolayı içine girip oturamıyoruz. Fakat kahve satın alıp dışarıda müsait bir yerlerde sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek kısa sohbetler edebiliyoruz. Geçen gün Eski Cuma Küçük Tekeler köyünden Rafet abimle ayak üstü sohbet ederken, konu konuyu açtı ve geldik bu fotoğraftaki sahneyi konuşmaya. Rafet abim renkli bir kişiliktir, açık sözlüdür, köyünün grubunu yönetir, milliyetçidir, eski günleri anmayı sever. Benim yeni çıkan TÜRK YURDU BALKANLAR kitabımı yazar imzalı istediği için bira raya geldik. Birden bana döndü dedi ki, bak neler buldum akşam evde eski albümleri karıştırırken. Açtı telefonun fotoğraf albümünü, birkaç eski siyah beyaz fotoğraf, başladı sıralamaya. Çok güzel fotoğraflar bulmuş eski albümlerden. Bulgaristan da sosyalist dönemin en parlak dönemler

toprağa hasret çocuklar

Resim
  Toprağa Hasret Çocuklar  Yeğenim geçen hafta yayınladığım Süt İçen çocuk yazımı okuyunca kendi çocuklarının aşağıdaki fotoğrafını bana gönderdi.  Amca siz çok şanslıymışınız dedi, ne güzel dolu dolu, doya doya çocukluk yaşamışsınız dedi. Bak benim çocuklarıma, balkonda bir kova toprakla oynamaya çalışıyorlar dedi. Pandemiydi şuydu buydu derken kendi çocukluğumu düşündüm gene  Fotoğrafa dikkatle baktım, sonra içini görmeye başladım Fotoğrafa çok şey anlatıyordu aslında; İçimden geçenleri dilim döndüğünce yazmaya çalışayım Çocuk toprakla haşır neşir olmalı Çocuk toprağı sevmeyi öğrenmeli  Çocuk çocuk olduğunu toprakla anlamalı  Çocuk köyde büyümeli  Meralarda yalın ayak gezmeli Kuzuların peşinde koşarken  Ayağına diken batmalı  acıyı öyle öğrenmeli acıyı annesinle paylaşmaya gözyaşları ile toprak üstünde koşarak gitmeli Kazların ördeklerin peşinde koşmalı Hindiler yavruları zarar görmesin diye  çocukları kovalamalı. Baba annesi, dedesi koyunları sağarken  Çocuk gözlemlemeli Alaca inek

Taze Manda Sütü

Resim
Köy ve Çocuk  Köyde anneannem mandayı sağarken yanına giderdim. Beni görünce sağmaya ara verirdi "gel uşağım bakem diye çağırırdı yanına. Dikerdi bakracı kafama  sıcacık manda sütünü kana kana içerdim. İçsin uşağımda kafasına kan gitsin derdi. Manda sütü dünyanın en güzel lezzetlerinden bence, içmeye doyamazdım. Akıllı çocuk olacak benim uşağım derdi. Akıllı oldum mu o tartışılır da,  bu karşılıksız derin sevgiye layık görüldüğüm için çok şanslıyım çok. Allah mekanını cennet eylesin topal ayağınla 5 çocukla baş etti, uğraştı didindi, bize çok emek verdi. Nurlar içinde yatsın Ayşe annem. Bu fotoğraf  beni  45-50 sene geriye en güzel günlerime görürdü. Hey gidi günler hey. Hep derim çocuklar ne yapıp ne etmeli de mutlaka köyde büyümeli. Köyde yetişen çocuklar adeta bir masal dünyasında her renge dokunarak her tonu tanıyarak büyüyorlar, bundan daha güzel ne olabilir ki.  Hey gidi günler hey, hey gidi BALKANLAR, hey gidi Deliorman hey. Hey gidi güzel  cennet Muratlar Köyüm hey.

Bizi Hatırla

Resim
 Bizi Hatırla Bu gece sevgili eşimin önerisi ile bir film izledik. ‘’’Bizi Hatırla’’’ bir Çağın Irmak filmi. Aklıma köyümdeki çocukluğum ve en mutlu günlerim geldi. Hep söylüyorum çocuğunuz varsa köyde büyümeli diye. Şehir de büyüyen çocuklara üzülüyorum gerçekten. Onlar tüm renklerin oluşturduğu gök kuşağından yoksun kalarak yetişiyorlar. Aslında iki renkle büyüyor, fakat, çok renkli bir dünyada yaşadıklarını sanıyorlar. Oysa ben filmi izlerken rahmetli iki dedemi de hatırladım. Babamın babası Mehmetali dedem ve annemin babası Mustafa dedem. Filmde şehirde saksıya domates fidesi dikilen bir sahne var. Mehmetali dedem geldi aklıma. Domatesleri sulamayı, önce domateslerden başlamayı, sonra diğer sebze ve meyveleri ve daha sonra da çiçekleri sulamayı öyle sevdirmişti ki bana. Ben her akşam güneş batmak üzereyken koşa koşa eve gider dedemden önce hortuma sarılır, çeşmeyi onun açmasını beklerdim. Dedem çok memnun olurdu, çeşmeyi açarken bana öyle bir gülücük gönderirdi ki, ben bu saf karşı

Bizim Köyde Kurban Bayramı

Resim
Bizim Köyde Kurban Bayramı Adı üstünde bayram sevilmez mi !? Hele bir de çocuk yaşlarda bayram yaşamak nasıl güzel bir mutluluk anlatamam size. Çocuklar genelde şeker bayramını (ramazan ) daha çok severler öyle değil mi? Adı üstünde şeker bayramı. Ama ben kurban bayramını da çok severdim. Benim kurban bayramı ile ilgili büyük unutulmaz ders niteliğinde bir anım var. Bayramlar köyde bir başka güzeldir. Hele bir yaza denk geldiyse bizim oranın lisanıyla mısmıl bayram olurdu. Hadi gene çocukluğuma götüreyim sizi. Tam tamına kırk bir yıl öncesine gidelim. Kurban bayramı gene tam benim istediğim gibi yaza denk gelmiş. Urbalar bir hafta öncesinden kasabadaki büyük GUM denen magazinden (mağazadan) alınmış. Hepsi gıcır gıcır, hele ayakkabılar, nasıl anlatayım size beyaz bağcıklı, üstü kırmızı kumaş, altı beyaz lastik kauçuk karışımı, tam ayağıma göre, baş ucumda yatağımın altına bayramı bekliyorlar. Bayramın ilk gününe kadar her sabah kutusunu açar bakarım sonra özenle tekrar yerine koyarım. G