Kayıtlar

Güven

       GÜVEN (Recep Muallimin Anısına ) Bilirsiniz işte Mart'ın sonu bahardır derler. Bu söz öylesine söylenmiş bir söz değildir. Kış boyunca dinlenmiş sulanmış toprak Suya ilk cemre düşünce harakete geçmekle kalmaz Köklerini içinde barındırdığı tüm bitki ve ağaçları da harekete geçirir Eğer çiftçiyseniz köylüyseniz bunu bilirsiniz, Ağaçlarınızı bakıma alır eski ve fazla dalları budarsınız. Mart ayının bitimi ile birlikte ağaçlarınız tomurcuklanmaya başlar . İşte bu yüzden Mart'ın sonu bahardır, aşktır, heyecandır, keyiftir Yemyeşil olur her taraf, hangi yeşile doya doya bakacağınızı şaşırırsınız. İçinizdeki enerjiyi boşaltmak istersiniz. İşte bugün yine öyle bir gün Köylü çocukları yine kendi mahallelerinde toplanmış cambazlık peşinde Bizde bizim mahalledeki peykadayız ( şehir mobilyası) Oturmuş ne yapalımı düşünmüyoruz Maça hazırlanıyoruz, yukarı mahalle ile maçımız var Takımlar altışar kişilik olacak, biz 8 kişiyiz Maça nasıl çıkacağız. Ne giyeceğiz o

İhtiyaç

Ne yaparsanız yapan sadece ihtiyacınız için yapmayın. Eserinize sanat ve estetik katin.Sanat ihtiyacı abideleştirir, estetik ise ebedileştirir. Estetik ve sanat hem bilgili hem de bilinçli yaşamın adıdır. 

Balkan Türkleri Muhacir Mi?

Balkan Türkleri Muhacir mi? Göçmen Mi?   Uzun zamandan bu yana gerek sosyal medya gerekse bazı makale ve yazılarda gizli bir tartışmaya şahit oluyorum. Bazı arkadaşlar Balkanlardan göç etmiş biz Türklere özellikle muhacir denilmesi gerektiği konusunda ısrar etmeye devam etmektedir. Ben bu konuyu biraz araştırmak irdelemek istedim, sözlükler bize nasıl yol gösteriyor bir bakalım derim. Türkiyede Türk Dil Kurumu bu konuda en önemli otorite olduğuna göre başka kapıyı çalmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Evet açalım bakalım TDK sözlüğü bize nasıl yol gösterecek; Öncelikle Muhacir ne demekle başlayalım. muhacir  sıfat (muha:cir)  Arapça muhācir 1.  sıfat  Göçmen " Yolda uzun bir muhacir kafilesine tesadüf ettik. " -  Ö. Seyfettin 2. Hz. Muhammed'e uyarak Mekke'den Medine'ye göç eden Görüldüğü üzere muhacir Arapça kökenli bir sıfat (muha:cir) Türkçe karşılığı göçmen olarak verilmiş. Peki buraya kadar her şey net. Türkçe olmayan bir sıfatı almışız Tür

Yine Kaçıp Gidesim Var Buralardan

Resim
Yine Kaçıp Gidesim  Var Buralardan  10/02/2019   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Yine Kaçıp Gidesim Var Bugün günlerden pazar. Kış ortasında olmamıza rağmen adeta bir yaz havası var dışarda Güneş pırıl pırıl göz kırpıyor bahçeye bakan salonun penceresinden Adeta bizimle kahvaltı sofrasına oturup sohbet edesi var güneşin. Yaz havalarının değerini kış aylarında anlıyoruz, insanoğluyuz işte,.. Oysa benim aklıma güneşi görünce çocukluğum gelir, toprak kokusu gelir, hemen çocukluğuma dönesim geliverir. Yavru kuzuların sesi gelir, beyaz ördeklerin vak vaklaması gelir Hemen başlarım hayal kurmaya, Yahu sizde bana hak vereceksiniz, köyde büyümeniz şart değil ki! Bakın şimdi ne anlatacağım, Çok değil yaklaşık bir ay sonra ne olacak biliyor musunuz Halk takvimi ve inanışına göre, kasım günlerinin 100. gününden 5 gün sonra cemrelerin düşmeye başlıyor. Cemrenin birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılıyor. Üç tane olan cemrenin

Vedat Taş

Resim
Bir Gönül Emekçisi Vedat Taş Sabah Kalkarsınız Perdenizi çekersiniz Pırıl pırıl parlayan güneş size gülümseyerek günaydın der Düşünmezsiniz, Kimseye borcunuz yoktur Kimseden alacaklı da değilsinizdir Her şey yolundadır yani, şükürler edersiniz halinize Bazen hepimize olur ya hani, yada bana oluyor sadece bilmiyorum O gün adını koyamadığınız bir rahatsızlık huzursuzluk sezersiniz Hayır olsun dersiniz ama, gün içinde o rahatsızlık büyümeye devam eder Aklınıza bir dostunuz gelir onu arayıp dertleşmek istersiniz İşte bende önceki gün öyle yaptım Bir bahane bulup en yakınımdaki can dostum Ridvanı aradım Bu huzursuzlukla sıkıntılı gün geçmek bilmezdi yoksa Arama sebebim bir kenara Ridvan bana acı haber vermişti . Boşuna değildir benim huzursuzluklarım, endişelerim telaşlı hallerim Hep ardından bir acı, hüzün gelir, dağılırım, bir kaç zaman toparlanamam Akşam evine güle oynaya gelen ustam abim Vedat Taş hakka yürümüştür 15 yıl beraber çalıştık, çok emeği vardır üz

Fotoğrafçı Salı Muallim

Fotoğrafçı Sali  Muallim Sabahın ılık yeli sınıfımızın açık penceresinden süzülerek içeriye dalıyor hala uyumakta olan ruhlarımızı uyandırmaya çalışıyordu. Çok erken saatlerde kalkmaya alışık biz köy çocukları nedense bugün uyku mahmurluğunu üzerimizden atamamıştık. Birden sınıfın kapısı açıldı ve sınıf öğretmenimiz kendinden emin adımlarla sınıfın ortasını adeta yararak kara tahtanın önündeki masasına doğru ilerliyordu. Sınıf birden kendine gelivermiş uykudan eser kalmamıştı. Hepimiz oturduğumuz rahlelerimizde derse hazır hale gelmiştik bile. Sınıf öğretenimiz, bugün haftalık değerlendirme yapacağız çocuklar, defter ve kitaplarınızı kaldırın sohbet edeceğiz diyerek konuya girivermişti bile. Önce ders notlarımızı kontrol etti. Bizim oralarda öğretmenler sınıfta bir öğrenciyi imtihan ettiği zaman verdiği notu önce kendi not defterine sonra bizdeki not defterlerine (belejnik) işler imzalardı. Bizde aldığımız notu eve dönünce velimize imzalatır ertesi günü öğretmenimize gös

Keyifli Bir Günün Anısına

Resim
Keyifli  Bir Günün Anısına Dün unutulmaz bir gün yaşadık diyebilirim canlar, Sürekli birlikte vakit geçirdiğimiz dostumuzun kafesinde küçük bir köşe masada dört arkadaş, Havadan sudan tatlı sohbetler eder iken Birden hadi kalkın gidiyoruz diye bir ses böldü sessizliği Nerde nasıl ne için diye sorulmaz bizde Davete icabet ettik, koyulduk yola Çok yol alamadan bir köşe döndük, hoş geldiniz buyurun dedi ve girdik kapıdan Küçük ayaklı bir sepha üzerinde eski gazeteden bir örtü karşıladı bizi, etrafında 4 plastik tabure   Masa hazırlanmış önceden , mesele anlaşıldı ziyafete davet edilmiştik Bakalım bizi bugün neler bekliyor, hadi hayırlısı... Bir binanın giriş katındaki dükkandayız dört arkadaş perde yerine bir buzdolabı kolisi çekilmiş pencerelere kimseyi rahatsız etmeyeceğiz yani, Arabanın arka bagaj kapısı açıldı, mutfak olarak kullanacağız,, enteresan Dükkanla karton perde arasında ziyafet soframız dört plastik tabure sandalye yerine Küçük üstü gazete ile