Kayıtlar

KANA ABLANIN SLATKARNİTSASI

Resim
Kana Ablanın Slatkarnitsasi ( Kana Ablanın Pastanesi) Haberi duyar duymaz çok gerilmiştik. Bu belirsizlik bize nelere mal olacak bilemiyor kestiremiyorduk. Biz köy çocuklarının gidecek başka hiç bir yeri olmayacaktı. En sevdiğimiz mekandan mahrum kalmak bize çok koymuştu. Ben mesela, en çok raketaları severdim. Hani varya şu içleri krema dolu üstü çikolata olanlar. Kana abla onların kutularını açar masanın üstüne sergilerdi. Yanlarına eşko beşko taraleşkoları aynı şekilde kutusuyla oturturdu, diğer yanına da üzerinden onca yıl geçmesine rağmen hep aklımda tuttuğum o meşhur morena markalı çikolatalı gofretlerini yerleştirirdi. Hani şu kırmızı kaplı olanlar varya üstünde kocaman morena yazanlar, işte onlar bana çok isle gelirdi. Her gün yemeden duramazdım. Hatta slatkarintsanın (Tatlıcı dükkanı, pastane) satıcısı Kana abla benim çok sevdiğimi bildiğinden hep birkaç tane çekmeceye saklardı. Bizim Slatkarnitsa öyle çok büyük bir dükkan değildi. Zaten dükkanda Kana ablan

Deska Gradina

Resim
                                Deska Gradina*                                   Annemin üçüncü yada dördüncü kez,kalk mektebe geç kalacaksın sesi geliyordu. Etrafımda yeşillikler, ağaçların dallarında kuşlar nazlı nazlı şarkı söylüyordu Bizim komşunun arabacı köpeği şarik etrafımda dolanıp duruyor, oyun istiyordu Oysa ben çayırlarda meralarda dolanıyor, pırıltılı güneşin içimi ısıtmasından keyif almaya bakıyordum. Kalk artık işe geç kalacam, hadi sende geç kalıyorsun yapma ba uşağım, hadi ama, ben tam o sırada gözümü açıverdim. Sabah uykusu öyle tatlı ki, hem ruya hem dış sesler öyle güzel ki, seni mışıl mışıl uykun ve yatağından kaldıramıyor. Hemen kalktım, ama bana da yazık, daha 6-7 yaşlarında küçük bir çocuğum, Hele hele şimdiki gibi kış aylarında uyanmak öyle zor ki. Ama dedim, kalktım artık diye kendini teselli etsen de annen olmasa kalkamıyorsun, işte, Annem masa örtüsüne benzeyen kumaştan dikilmiş önlüğümü giydirince biraz kendime gelebildim sanırım, hadi ba

Saladoletçi Yokuz Ağa

Resim
                                                                                Sladoletçi Yonuz Aga Hava mis gibi. Haftanın da  son günü. Okuldan eve yeni gelmişim. Saat güneşin çekilmesine yakın. Evimizin bahçesindeki sebzeleri sulamayı çok seviyorum Özellikle domateslerin suyu ne kadar çok sevdiklerini biliyorum Çeşmeyi açıyorum, su, markucun (hortumun)  ucundan dökülüyor Toprak susuzluktan olsa gerek dudakları çatlamış gibi yorgun ve bitkin Su toprakla buluşuyor, aman Allahım, nasıl arzulu bir buluşma bu böyle, İşte diyorum sevenlerin kavuşması gerçekleşiyor, etrafa bir güzel koku yayılıyor Topraklı suyun kokusunu kocabam (dedem) sevdirmişti, bayılırım hatta özlerim bu sahneyi ve bu sihirli kokuyu. Öyle bir zevkle sevgiyle suluyorum ki domatesleri, su toprağa hayat veriyor.  Sıra biberlere gelince biraz suyun hızını  kesiyorum, onlar domatesler gibi değil Kocaba'mın öğrettiğinden öyle biliyorum, her sebzenin meyvenin durumu özel Birden kulağıma davul sesi

Lutenitsa

Resim
                                                      Lutenitsa * (Dikkat -: Bu hikayenin bazı bölümleri Bulgaristan Türkleri Tuna boyu Türkçe yerel ağızı  ile yazılmıştır.) Ağustos ayının son günlerindeydik Deli Orman eteklerindeki köylerde güne, güneş doğmandan başlanırdı. Köylüler baktıkları besledikleri hayvanlarının karınları doyurmak sulamak ve altlarını temizlemek için her sabah olduğu gibi, gene erken kalmışlar işlerine dalmışlardı. Ninem (anam) sabah erkenden beni uyandırmıştı. Kalk uşağım bugün çok işimiz var bana biraz yardım et yoksa yetişemem diye seslendi. Ben ise bugün mektep olmadığı için biraz geç kalmak niyetindeydim. Nine büün  cumertesi sen ne beni erkenden kaldıresin, uynadıresin becanım, bu hafta derslerden çok yoruldum uyumak istem  diye cevap vermeye hazırlanıyordum. Kalk ba uşağım, üzme kızdırma beni... Yapma böyle, bir başıma ben hangi birine yetişem. Buban evde olsa hiç iş itemicem senden ama nabem ba evladım diye devam edince, sölene sölene d

Köyüm Geldi Aklıma

Köyüm Geldi Aklıma Bugün günlerden pazar En sevdiğim yerde evimdeyim Önümde taze köpüklü kahvem Pencereden bakınca küçük şirin bahçem Bahçemde yapraklarını dökmeye devam eden yeni bir yaza hazırlanan meyve fidanlarım Memleketimin eski türkülerini dinliyorum bir yandan Tesadüfe bakın siz  Sıdıka Ahmedova' Sofya Radyosu kaydı çalıyor Yavrumdan ayrıldım türküsü evin her köşesini dolduruyor Öyle bir ses ki seni alıp tee kırk sene geriye götürüyor,    Nasıl oldu da yavrum ayrıldım senden Burnumda kokarsın karanfil gibi Yavrumdan ayrıldım nereye gideyim Hasretin yolu uzak nasıl döneyim Köyüm geliyor aklıma, mahallemdeki güzel mutlu günlerim Nasıl oldu da yavrum ayrıldım senden sözlerini Nasıl oldu da köyüm ayrıldım senden olarak tercüme diyorum Bir öyle yeni haliyle mırıldanıyorum o meşhur hasretlik kokan türküyü   Kuzuları anneleriye Buzulca çeşmesine sulamaya götürüyorum Dalmaçyalı tenli kuşçu köpeğimiz Luck ile karda oyun oynuyoruz Luck çok mutlu kuyruk hep

10 Kasım Sabahı

Resim
10 Kasım Sabahı Her zamanki saatinden erken kalktı Özel günlerde kullandığı başörtüşü başındaydı Hepimizden önce hazırlanmış Salonda bizi bekliyordu Saatler sabah sekizi  biraz geçiyordu Ayakkabılarını giydi, bastonunu eline aldı Ayakkabılarına kontrol etti,  çamur toz varmı diye özenle bakti Bismillah dedi Evden çıktık Tören alanına vardığımızda Çok iyi oldu dedi Bize dönerek Sağ olun Allah razı olsun dedi Yüzündeki gurur Otoparktaki görevlilerden başlayarak Herkesi etkilemiş olmalı ki, Tören alanına kadar arabayla girmemize izin verildi Tören başlamadan program sunuldu Saat dokuzu dort geciyordu Kızına döndü Başörtum düzgün mu, düzelt dedi, Sağ eliyle şöyle bir dokunarak başını  kontrol etti Tören alanından 2 dakika saygı duruşu anonsu yankılandı Oturduğu yerden bastonunu görmezden gelerek Bir hamlede ayaklandı 2 dakikalik saygı duruşuna hazırdı Etrafındaki yakin mekteplerden gelen genc talebelerde hazırlandı Gözleri parlıyordu, başı dimdik geleceğe umutl

Kuramsal Aktarım ve Metin Aydoğan: BALKAN SAVAŞLARI

Kuramsal Aktarım ve Metin Aydoğan: BALKAN SAVAŞLARI : 8 Ekim 1912’de başlayan ve utanç verici bir yenilgiyle sonuçlanan Balkan Savaşı ’ nda, günümüzde ders alınması gereken birçok yön var...