Kayıtlar

Yaşar Kemal Usta ile UBUNTU'YU konuştuk.

Resim
Yaşar Kemal Usta ile  UBUNTU'YU konuştuk Yaşar abi bizi bırakıp gittiğinden bu yana memleket bir başka hallere büründü dedim.  Hayırdır demesini beklerdim ama, öyle demedi. Öyle olacağı belliydi dedi,  hele sen bir anlat bakalım, neler oldu dedi.  Dedim Ustam, Ocak Şubattan, Şubat Marttan daha iyi olacak dediler ama hiç te öyle olmadı.  Ne oldu dedi ? Ne olacak Usta dedim. Söylediklerinin tam tersi oldu , ne sogledilerse fazlasıyla  mislisiyle  ile  tersi oluyor dedim. Ah Benim dostum ah çekti. Size az bile dedi! Neden öyle diyorsun dedim. Onlar konusuyor tamam da dedi; siz peki siz ne yapıyorsunuz, nasıl tepki veriyorsunuz dedi.  Valla Usta dedim Biz uzaktan bakıyoruz,  kahve köslerinde atıp tutuyoruz, biraz da konuşmaktan korkuyor çekiniyoruz,  idare etmeye çalışıyoruz.  Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyorduk ama, fark  ettik ki yılan hepimize dokunmuş, daha şimdi yeni anlıyoruz dedim. Bana bak dedi Yaşar Usta. Daha ne ne bekliyorsunuz ? Birlik ve beraberlik icin ne gerekiyor

Bir Resmin Düşündürdükleri

Resim
 Bir Resmin Düşündürdükleri  Sevmek ve  Sevilmek nasıl  aynı şeyler degilse Yani, Sevenin ruh hali ile  Sevilenin duygusu ve ruh hali  Çok çok farklı ise  Fakirlerin duyguları  Ve ruh halleri ile  Zenginlerin duyguları  Ruh halleri de son derece  değişken ve farklı   oluyor bence  Nasıl fakirin halinden fakir  Zenginin halinden de zengin  Anlıyor ve enpati bu şekilde yol alıp kurabiliyorsa  Seven acı çeken Sevilen kıymet bilmez şımarık ve  gevsek olabiliyorsa  Aradaki uçurumlardan dolayı  duygular çok doğal olarak farklıysa  Zengin ve Fakir arasinda  Adaletsizlik uçurumu da  Mesafeler ile olçülemiyorsa  Kimse bana dünyanın adaletinden söz etmemelidir. Semavi dinler ve diğerleri Hükümet ve devlet görevlileri Aydınlar filozoflar hep adaleti  Yazıp çiziyor sürekli  dillerine doluyorsa  Adalet bu dunyada sağlanamadığı için konuşuluyor bence  Galiba, İnsanlar arasında  dengeleri korumak  Biraz olsun mesafeleri kısaltmak adına Biz faniler Bir tutam hoş göru Bir tutam sevgi  İki dirhem saygı 

Maa Sulbiye yapma böle mari

Resim
 Maa Sulbiye yapma böle mari  Mutallip: Ne böle yapesin sen be canım  Ep bana peckada böbe papullatıresin.  Yeter bu kadar böber mare  Bıktım kayrıkın  Midem kazıneri   Sulbiye ;  Ne verem  Ne istesin ba Mutallip  Ekmek getirem de kizaat balim Sen böbeleri ne biyenmesin ba  Bak nasıl isle kokeler  Mutallip: Mare ben sana ne deerim  Sen nee beni annamesin Böber papullattıresin (kozlemek)  bana  Sabaattan beri Ekmek kizattıresin  İç demesin sundurmada sallanan seylerden bi tane  getirem deye  Sulbiye; Ba ne va sundurmada Kuru çuşkaladan (kurutulmuş acı biber) mı istesin .  Mutallip: Ayır mare,  Ne çuşkası Deli yaomasana kendini sen mare  Sucukla sallaneri ipte  Sen bana cuska desin böber deesin  Pros pros konuşesin  Getisene odan bı çatal mare  Soyem de koyem koorun üstüne  Bak peckada ne isle kor var  Doyurem insan gibi kaanımı  Sulbiye : Sen delidin mi ba Muttalip Ben o lukankaları sen loplet deye mi yaptım Uşaklama yaptım  Sana yidimem ben sucuklaamı Böber istemem deesen git pinir ekm
Resim
 Ne Zaman  Ne zaman taze dağ  kekiği kokusu alsam  Köyümün yağmur bulutları ıslatır geçer tenimden Yalın ayaklarımla meralarını çiğnediğim  Çimen kokularının feryadını  hissederim nabzımda. Ne zaman yüreğim darlansa  Koca çeşmenin suyu ile durulanmak isterim. Gündöndünün  güneşten vazgeçemediği gibi  Ruhum hep köyümün hatıralarına yelken açsın dilerim. Ne zaman hayat bana  Med Cezirli  bir  oyun oynasa  Mesela Kalbim sıkışsa, moralim alt  üst olsa  bozulsa  Kırlangıcın yeni doğan  yavrusuna koştuğu gibi  Mahallemdeki  neşe dolu çocukluğuma dönmek isterim.  Ne zaman özlemi hasreti  anlatmakla dilimde tüy bitse  Ormanların ovaların seraların  yedi renk yeşiline bir de eşsiz enfes sessizliğine yaslanmak isterim  Leylekler gibi ,ilk  yazı seven kuşlar gibi misal  Köyümü hep umut dolu  neşeli anılar  ile anmak isterim.  Ne zaman içime kapansam gök kubbe gibi kararsam  Buğday tarlalarımızda savrulan boynu eğik dolgun masum   başak olmak isterim    Köyümün güz    Yağmurlarında ıslanmak  Güneş

Ge Bure Ba

Resim
  Nere göturesin Zagorkayı ba kopil  Ge bure kaçma ba  Kime derim ben ba ey zemane  Getii şiseyi buban kızacek kafanı kiracek ba Baattıma beni  sokak otasında naakkere ba  Dön geri kıracan şişeyi ba  Eh anasını bey  Kime çekti bu encek ba  Ne laf dinleri ne insan sesleri  bu encek ba Tutun komşula, butilkayı çaldı kaceri uşak ba  Avşama bubasi gelecek Zagorka neede kaldı deecek  Ben uşan aldı kacti içti desem de fayda etmicek ba Yapma bole ge bure ba deli fişek  Dön geri kıracan şişeyi ba  dön geri ba  #kuzeybulgaristan #türkçeağızlar  #zagorkak

Narsistler

Narsistler  Büyüklükleri  ve Kurumsallıkları ile övünen bazı şirketler narsist ruhlu yöneticiler yüzünden ne kadar değerli çalışanını kaybediyor diye ölçülmüş müdür, duymadım bilmem. Lakin bu suçlamalardan arınmak temize cıkmak  adına şirket üst düzey  yöneticileri " Çalışan, üst amir yöneticisi yüzünden işinden/ şirketinden  ayrıldi biraz sabretmeliydi " diyerek kendilerini temize cikartmaya çalışırlar. Fakat bu bir gerçeği değiştirmez. Bu narsit ruhları ölçüp biçmeden tartmadan şirkete/ işe alanların hiç mi suçu yok!? #narsistyönetici #yönetici https://www.instagram.com/reel/Cz5bPILo4-P/?igshid=NzBmMjdhZWRiYQ==
Resim
 Yeni başladığım Bulgaristan Türkleri kitabını okurken kitabın yazarı hemşerim toprağım  değerli diplomat araştırmacı yazar devlet adamı  Sayın Dr. Bilal N. Şimşir hocamın ebediyete intikalini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Aynı zamanda Türk Tarih Kurumu şeref üyesi olan  Bulgaristan Türklerinin aydınlık yüzü, gurur kaynağımız değerli hocamıza Allahtan gani gani rahmet diliyorum. Mekanın cennet ruhun şad olsun hocam. Kısa Özgecmişi; Bulgaristan Eski Cuma Osmanpazarı (Omurtak) dogumludur.  Dr. Bilal Niyazi ŞİMŞİR 1957’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin Siyasi Şubesi’nden mezun oldu. Aynı fakültede üç yıl siyasi tarih asistanlığı yaptıktan sonra Mart 1960’ta Dışişleri Bakanlığına geçti. Yurtdışındaki çeşitli merkezlerde başkâtip, müsteşar ve başkonsolos; merkezde şube müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve iki dönem genel müdür olarak görev yaptı. Pek çok ülkede büyükelçi olarak Türkiye’yi temsil etti. 38 yılı Dışişlerinde olmak üzere 41 yıllık dev