Kayıtlar

toprağa hasret çocuklar

Resim
  Toprağa Hasret Çocuklar  Yeğenim geçen hafta yayınladığım Süt İçen çocuk yazımı okuyunca kendi çocuklarının aşağıdaki fotoğrafını bana gönderdi.  Amca siz çok şanslıymışınız dedi, ne güzel dolu dolu, doya doya çocukluk yaşamışsınız dedi. Bak benim çocuklarıma, balkonda bir kova toprakla oynamaya çalışıyorlar dedi. Pandemiydi şuydu buydu derken kendi çocukluğumu düşündüm gene  Fotoğrafa dikkatle baktım, sonra içini görmeye başladım Fotoğrafa çok şey anlatıyordu aslında; İçimden geçenleri dilim döndüğünce yazmaya çalışayım Çocuk toprakla haşır neşir olmalı Çocuk toprağı sevmeyi öğrenmeli  Çocuk çocuk olduğunu toprakla anlamalı  Çocuk köyde büyümeli  Meralarda yalın ayak gezmeli Kuzuların peşinde koşarken  Ayağına diken batmalı  acıyı öyle öğrenmeli acıyı annesinle paylaşmaya gözyaşları ile toprak üstünde koşarak gitmeli Kazların ördeklerin peşinde koşmalı Hindiler yavruları zarar görmesin diye  çocukları kovalamalı. Baba annesi, dedesi koyunları sağarken  Çocuk gözlemlemeli Alaca inek

Taze Manda Sütü

Resim
Köy ve Çocuk  Köyde anneannem mandayı sağarken yanına giderdim. Beni görünce sağmaya ara verirdi "gel uşağım bakem diye çağırırdı yanına. Dikerdi bakracı kafama  sıcacık manda sütünü kana kana içerdim. İçsin uşağımda kafasına kan gitsin derdi. Manda sütü dünyanın en güzel lezzetlerinden bence, içmeye doyamazdım. Akıllı çocuk olacak benim uşağım derdi. Akıllı oldum mu o tartışılır da,  bu karşılıksız derin sevgiye layık görüldüğüm için çok şanslıyım çok. Allah mekanını cennet eylesin topal ayağınla 5 çocukla baş etti, uğraştı didindi, bize çok emek verdi. Nurlar içinde yatsın Ayşe annem. Bu fotoğraf  beni  45-50 sene geriye en güzel günlerime görürdü. Hey gidi günler hey. Hep derim çocuklar ne yapıp ne etmeli de mutlaka köyde büyümeli. Köyde yetişen çocuklar adeta bir masal dünyasında her renge dokunarak her tonu tanıyarak büyüyorlar, bundan daha güzel ne olabilir ki.  Hey gidi günler hey, hey gidi BALKANLAR, hey gidi Deliorman hey. Hey gidi güzel  cennet Muratlar Köyüm hey.

Bizi Hatırla

Resim
 Bizi Hatırla Bu gece sevgili eşimin önerisi ile bir film izledik. ‘’’Bizi Hatırla’’’ bir Çağın Irmak filmi. Aklıma köyümdeki çocukluğum ve en mutlu günlerim geldi. Hep söylüyorum çocuğunuz varsa köyde büyümeli diye. Şehir de büyüyen çocuklara üzülüyorum gerçekten. Onlar tüm renklerin oluşturduğu gök kuşağından yoksun kalarak yetişiyorlar. Aslında iki renkle büyüyor, fakat, çok renkli bir dünyada yaşadıklarını sanıyorlar. Oysa ben filmi izlerken rahmetli iki dedemi de hatırladım. Babamın babası Mehmetali dedem ve annemin babası Mustafa dedem. Filmde şehirde saksıya domates fidesi dikilen bir sahne var. Mehmetali dedem geldi aklıma. Domatesleri sulamayı, önce domateslerden başlamayı, sonra diğer sebze ve meyveleri ve daha sonra da çiçekleri sulamayı öyle sevdirmişti ki bana. Ben her akşam güneş batmak üzereyken koşa koşa eve gider dedemden önce hortuma sarılır, çeşmeyi onun açmasını beklerdim. Dedem çok memnun olurdu, çeşmeyi açarken bana öyle bir gülücük gönderirdi ki, ben bu saf karşı

Bizim Köyde Kurban Bayramı

Resim
Bizim Köyde Kurban Bayramı Adı üstünde bayram sevilmez mi !? Hele bir de çocuk yaşlarda bayram yaşamak nasıl güzel bir mutluluk anlatamam size. Çocuklar genelde şeker bayramını (ramazan ) daha çok severler öyle değil mi? Adı üstünde şeker bayramı. Ama ben kurban bayramını da çok severdim. Benim kurban bayramı ile ilgili büyük unutulmaz ders niteliğinde bir anım var. Bayramlar köyde bir başka güzeldir. Hele bir yaza denk geldiyse bizim oranın lisanıyla mısmıl bayram olurdu. Hadi gene çocukluğuma götüreyim sizi. Tam tamına kırk bir yıl öncesine gidelim. Kurban bayramı gene tam benim istediğim gibi yaza denk gelmiş. Urbalar bir hafta öncesinden kasabadaki büyük GUM denen magazinden (mağazadan) alınmış. Hepsi gıcır gıcır, hele ayakkabılar, nasıl anlatayım size beyaz bağcıklı, üstü kırmızı kumaş, altı beyaz lastik kauçuk karışımı, tam ayağıma göre, baş ucumda yatağımın altına bayramı bekliyorlar. Bayramın ilk gününe kadar her sabah kutusunu açar bakarım sonra özenle tekrar yerine koyarım. G

89 Yazı

Resim

Bulgaristan Türk'ü Anne Baba ve Çocuklarına

Bulgaristan Türk’ü Anne Baba ve Çocuklarına 26/07/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Yahya Kemal Balkanlar doğumlu ve doğduğu topraklara aşık bir milli şairimizdi. Ne zaman Balkanlardan konu açılsa aklıma hep Yahya Kemal gelir. Bir dizelerine hayranım mesela; ”  Geldikti bir zaman Sarı Saltık’la Asya’dan Bir bir diyâr-ı Rûm’a dağıldık Sakarya’dan Bu diziler hep bana memleketimi hatırlatır. Kopartılmak zorunda kaldığımız güzelim Diyar-ı Rum toprakları hepimizin yürek yarası. Balkanlar deyince ilk önce Bulgaristan gelir aklıma. Balkanlarda en çok Türkün yaşadığı topraklardır Bulgaristan. Kuzeydoğu Bulgaristan Deliormanda, daha kuzeyde Dobrucada, güneyde Kırcaalide yoğun bir Evlad-ı Fatihan hala Türk ve müslüman olarak yaşamaya ve mücadele etmeye devam etmektedir. Yahya Kemal ” Bir Türk’ün gönlünde nehir varsa Tuna, Dağ varsa Balkan’dır der. Evet Balkan Türklerinin gönlünde hep ata topraklarında yarım kalmış hüzünlü özlem dolu hatıraları vardır. Bu öyle bir yaradır ki merhe

LUKANKA

Resim
Lukanka 11/07/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı bu lukanka Durun anlatacağım be ya, ne bu acele, e ha. Bu covid 19 çıktığından bu yana sınırlar kapalı ya hani. Pazarlarda memleketten gelen orjinal lukanka kalmadı ya. İnsanımızın ayarları bozuldu, o pazar benim bu pazar senin lukanka arar durur oldular. Çok şükür bulunmama diye bir şey söz konusu değil. Artık Bulgaristan Türklerinin damak tatlarını ve lezzetlerini lukanka da dahil olmak üzere Türkiyede de yapan çok firma var da bulmakta zorluk yaşamıyoruz. E ben boş durur muyum, durmam, Hemen açtım bilgisayarı başladım yazmaya. Aman durun be ya, benden pazardaki lukankalardan bahsetmemi beklemiyorsunuz her halde. Hadi kırk yıla geriye saralım lentayı (filmi). Hazır olun başlıyoruz. Deli Orman eteklerinde yemyeşil, suyu bol, insanı neşeli yardımsever bir köye gidelim. Eski Cuma (Targovishte) ilinin Muratlar Köyü (Buynovo) Takvimler 1970 yılları gösteriyor. Beşinci sınıftan altıncı sınıfa