Kayıtlar

Eller Çok Olunca

''Eller çok olunca yük hafifleşir '' İnsan hayatı olumlu olumsuz anılar ve maceralarla doludur. İnsan bu zorlu yolda ilerlerken, ne destanlar ne badireler atlatarak ilerler yol alır. Çarşı Mağazalarının yıldızlaştığı yıllarda herkes başarıyı alkışlarken, biz perdenin arkasındaki kahramanlar eserimizle gurur duyduk, mutlu olduk ve daha çok kenetlendik. Fakat hiçbir zaman ben demedik, hep biz dedik, bir ilk olduk, birlik olduk, kenetlendik. Yıllar geçti yollarımız ayrılmış olsa da ekip ruhunu koruyarak yolumuza devam ediyoruz. Şükürler olsun. Bugün yoluna Boyner adıyla başarılarına devam eden bu efsane markanın kurucu kahramanlarına yakışanı yaptık. Ne mutlu bizlere. Bizler eserimizi yaratırken çok çalıştık ve elbette biraz yıprandık ve yorulduk, fakat hep mutu olmasını ve kardeşçe hayatımıza devam ettik. Her departman üzerine düşeni canla başla yerine getirmeye çalışıyordu. Bu başarılı departmanları içerisinde merkez depomuzun rölü yadsınamaz büyüklükte takdir

Naim Filmi Üzerine

Naim Filmi Üzerine Düşünceler Biyografi filmi çekmek zordur derler, bu yüzden meraklısıda yapımıcısı da az olur. Bütün zorluklara rağmen Mustafa Uslu gibi cesur yapımcılar cesaret edip harika işlere imza atıyorlar. Ne kadar tebrik etsek azdır. Böyle yürekli cesur yapımcıların filmlerini sinema salonlarında izleyerek destek olmaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir başka muhteşem performan ve alkış filmin oyuncularına gelmeli diyorum. Oyuncuların hepsi harika bir iş çıkartılar. Ben hepsini çok beğenmekle birlikte özellikle Naimin annesi rolünü müthiş oynayan Selen Öztürk hanımefendiye bayıldım desem yeridir. Eminim Naimin annesi Hatice anne bile hayran kalmıştır diye düşünüyorum. Gelelim fimin bende bıraktığı izlenimlere ve bana verdiği mesajlara. Bu yazıyı Aldığım mesajları siz okuyularımla paylaşmak için kaleme aldım. Tespitlerimi iki bölümde izninizle paylaşmak isterim. Birinci bölümde Naim fiminin Bulgaristan Türklerine verdiği m

Çiçekler ve Bahar

"Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz…." 17/12/2019   cevat cirak  tarafından , posted in  çocuk sevgi ,  genel ,  teog, eğitim, sınav. ,  şiir ,  şiir edebiyat Türkiye’de geçen yıl 1.3 milyon çocuk doğmuş. E ne var bundan her yıl ortalama o kadar çocuk doğuyor diyebilirsiniz. Evet haklısınız. Birde şöyle bakın bakalım bir şey görebilecek misiniz. Yeni doğan bu çocukların sadece %20 sinin evinde kitap ve kütüphane var. Geri kalan çocukların evlerinde kitap yok. Onlar ilk 3 yaşlarını, yani kritik dönem dediğimiz ilk 3 yaşlarını, yani beyinlerinin %95 geliştiği ilk 3 yılı kitap görmeden geçiriyor. Kitapla ne zaman mı tanışıyorlar doğduktan 6 yıl sonra yani ana okulunda. Peki devam edelim, Türkiye’de evlerde kitap yok tamam anladık, kütüphanelerde durum denir ona bakalım. Türkiye’de 70.000 kişiye (yetmişbin) sadece 1 kütüphane düşerken. Mesela Komşumuz Rusya’da 5.000 kişiye (beşbin) 1 kütüphane düşüyor. Evl

Tatar Hasanların İbrahim Ağa

Tatar Hasan’ların İbrahim Ağa 19/04/2020   cevat cirak  tarafından , posted in  genel İkinci dünya savaşı bitmiş, kağıtlar dağıtılmış dünya yeniden yapılandırılmıştı. Bulgaristan topraklarında değişim baş döndürücü bir hızla devam ediyordu. 1944 yılında Bulgaristan Halk Cumhuriyeti olarak yeniden isimlendirildi, Sovyetler Birliği destekli yeni bir idare iş başına geçmişti. Nüfusun yüzde sekseni köylerde yaşıyor yüzde yirmisi şehirliydi Sosyalist hükümet 13 Kasım 1945’te Bulgar tarımının gönüllü kooperatifleşmesi yasasını çıkartmıştı. Üç yılda ülke tarımının yüzde sekizi kooperatiflerde birleşti. Hükümet 1946 yılında iri toprak sahiplerinin topraklarını millileştirdi ve topraksız köylülere dağıtıldı. Kooperatifçilik haraketinde zor da kullanılarak 1948 yılı sonunda toprağın % 34 kooperatifleştirildi. Emek Tarım kooperatifleri TKZS’ler kuruldu. Aynı yıllarda Bulgar iri ölçekli sanayi tesislerinin ve madenlerinin % 83.6 ‘sı özel sektörün elindeydi. 1947 y