Kayıtlar

10 Kasım Sabahı

Resim
10 Kasım Sabahı Her zamanki saatinden erken kalktı Özel günlerde kullandığı başörtüşü başındaydı Hepimizden önce hazırlanmış Salonda bizi bekliyordu Saatler sabah sekizi  biraz geçiyordu Ayakkabılarını giydi, bastonunu eline aldı Ayakkabılarına kontrol etti,  çamur toz varmı diye özenle bakti Bismillah dedi Evden çıktık Tören alanına vardığımızda Çok iyi oldu dedi Bize dönerek Sağ olun Allah razı olsun dedi Yüzündeki gurur Otoparktaki görevlilerden başlayarak Herkesi etkilemiş olmalı ki, Tören alanına kadar arabayla girmemize izin verildi Tören başlamadan program sunuldu Saat dokuzu dort geciyordu Kızına döndü Başörtum düzgün mu, düzelt dedi, Sağ eliyle şöyle bir dokunarak başını  kontrol etti Tören alanından 2 dakika saygı duruşu anonsu yankılandı Oturduğu yerden bastonunu görmezden gelerek Bir hamlede ayaklandı 2 dakikalik saygı duruşuna hazırdı Etrafındaki yakin mekteplerden gelen genc talebelerde hazırlandı Gözleri parlıyordu, başı dimdik geleceğe umutl

Kuramsal Aktarım ve Metin Aydoğan: BALKAN SAVAŞLARI

Kuramsal Aktarım ve Metin Aydoğan: BALKAN SAVAŞLARI : 8 Ekim 1912’de başlayan ve utanç verici bir yenilgiyle sonuçlanan Balkan Savaşı ’ nda, günümüzde ders alınması gereken birçok yön var...

Çocuk Tren Ve Hayalleri

Çocuk Tren ve Hayalleri Çorlu trenine ilk kez binen çocuk Yanina hayallerini ve umutlarını da almıştı Geriye sadece çok sevdiği ailesi ve anne babası kalmıştı Tren haraket ettiğinde Çocuk mutluluktan uçmustu Ailesi tren gardan ayrılırken çocuğun arkasından bakakalmıştı. Tren çok gidemedi Çocuk doya doya sevinemedi Kaderi mi suçluydi bilemedi Hayallerini yaşamasına Birileri Musade etmedi Çocuk sevincine doyamadan gitti Hayalleri çocugun gitmesiyle bitti Umutlar devrilen vagonlarla yitti Ailesi bir daha asla Çocuğun yarim kalan umutlarını yeşertemedi

YALNIZLIĞIM

YALNIZLIĞIM. Sabaha karşı ben Sarılır sarmalanir üşürüm Yatağımda bir sağa bir sola dönerim. Sabaha karşı ben Dilim dilim Parçalara ayrılır Dertten kederden sıyrılır, yanlızlığima döner yenilenirim. Yalnızlık insana mahsus bilirim. İnsansız kalmaktan irkilirim Vermeden alınmaz onuda   bilirim Sayarim severim sevilirim. Her mevsim güzeldir bilirim Ama ben kendi mevsimimde Yalnızligima seyahati severim Bir gider bir gelir Hep sarhoş olur dönerim. Dünyaya yalnız geldim Yalnız gideceğimi de bilirim. Aşkların en güzelini düşlerim Bir köşeye sığınırimda Sevdiğimi hep yalnız beklerim.

NAFTALANJA

NAFTALANJA* Gün doğar, insan yaşar derler. Sabah erken kalkarım. Okul hazırlıklarımı yapar okula giderim. Cuma günü hariç her günüm aynıdır. Bugun haftanın son günü son dersidir. Ders zilinin çalmasını iple çekerim. Zil çalınca okulda büyük bir gürültü kopar. Öğrenciler bir başka neşeli olurlar. Bu son okul gününden olsa gerek, Çiçekler her zamankinden güzel kokar. Güneş bir başka gülümser. Koşar adımlarla evimin yolunu tutarım Yolda gördüğüm her canlıya selam veririm Mutluluk sarar her yanımı Bilirim dedemin gözleri kapıda beni bekler. Bilirim Bahçemdeki yeni ekilmiş meyveler sebzeler benim yolumu gözler Sevildiğimi hisseder ben sevmeyi öğrenirim. Dedemin adı Mehmet Alidir Dedem beni hep kucaklar okşar sever Sabırlıdır, ileri yaşına rağmen gayretlidir, Toprakla arası herkesten çok iyidir. Toprakla konuşur derleştir. Okul kıyafetlerimi değiştirdikten sonra Mehmet Ali dedemin yanına giderim Bahçemizin sulanması için ben acele ederim o güneşin batmasını bekl

ANNE

ANNE Anne olmak annelik  kolay mi? Karnına düşersin Dokuz ay Türlü türlü Işkenceler edersin Doğarsın Ne ağlamam biter Ne sizanman Okula  başlarsın Kahrını annen çeker Askere gidersin Yollarını anan gözler bekler. Bir kıza tutulur seversin Kahrını sırrını Gene anan çeker Evlenir yuva kurarsın Derdini annen dinler Çocukların olur Annenin gözüne bakarsin. Işte o zaman anlarsın Annenin kıymetini Ne zormuş çocuk büyütmek der Annenin boynuna düşersin. Sersem olur  geçmişe dönersin Annene cektirdiklerini düşünür Içten içe kahrolur öne kendine kızar söver Sonra Anene doner yüksek sesle dizlerine kapanır af dilersin. Çocuğun büyüdükçe Daha iyi anlarsın Cennetin neden Analarin ayakları altında olduğunu Anlarsın. Anladıkça yanarsın Yandıkça pişersin Piştikçe insan olur Kule dönersin. Annen sana kızmaz Hep sevgi ile sinirsiz bir aşka bakar da Sen hala neler olup bittiğini kavrayanazsin Sudan çıkmış balığa dönersin. Torunların olduğunda Evlatl

Memleketim ve Şehrim

         Memleketim ve Şehrim Deli Ormanlıyım ben Balkanlardan Eski Balkan Derler Koca Balkan Derler Biz bizim Balkan deriz Eteklerinde büyüdük Meralarında Çelik çomak oynadık Mandalarla Malaklarla Göllerinde derelerinde yüzdük Yalnız değildik Ördekler de kazlarda bize eşlik etti Kurbağaları  saymıyorum Onları çok yorduk Siz bilir misiniz ? Kuzuları anneleri koca sürü içerisinde nasıl bulur Kuzular mı annelerini anneler mı kuzuları tanır Muhteşem bir andır o canların buluşması Biz o çocukluk günlerini hiç unutamıyoruz Ne zaman bir araya gelsek canlanır anılarımız Koydeki bir ağacın gölgesinde Kaldığımız yerden başlar anılar üzerine sohbetler Memleket bu nasıl unutulur Kolay mı unutmak, yok olup gitmek. Nasıl kıyarız çocukluğumuza, yaşadıklarımıza Özlüyoruz işte elimizde degil. Yahu dedik ya, Biz oralıyız Deli Ormanlıyız Eski Balkanlıyız Koca Balkan da derler Koca Yusufun, Kurtderelinin oralıyız Hey gözünü sevdiğim toprağım Canım ciğerim herşeyim al