Kayıtlar

Evim Evim Can Evim.

Resim
Evim evim can evim. Çocuktum onlu yaşlardaydım. Bu fotoğrafını gördüğünüz evi yapmaya başladık. Sene 1977 yılında temel atıldı diye hatırlıyorum. Her gün okuldan döndüğümde 2 çanta şişe doldurur köy merkezindeki magazinden inşaatta çalışan ustalara limonata, meşrubat doldurur eve taşırdım. Diyorum 12 yaşında bir çocuk, elimde 2 koca çanta yaklaşık 1-1.5 km yol gider gelirdim. Bazen ağır gelirdi çantalar oturur dinlenirdim. Ama çok dinlenmeye gelmezdi, ustaların saatine uymam gerekiyordu. Birkaç kez çantanın ipleri koptu, ayaklarımın altındaki yol limonata ve bira şişesi kırığı ile kaplandı. Kokularım birbirine karışırdı. Çok korkardım. Ustalara yetişmezse aç kalacaklar, susuz kalacaklar sanırdım. Korkardım annem merak eder beni aramaya çıkar diye. Birde babama hesap vermekten korkardım. Sonuçta ev yaptırıyorsun israf etmemek gerekirdi. Günler yoğun bir hızla ilerledi. 1978 yılının başında tuğla ve betondan yapılmış bu ev nihayet oturulacak duruma geldi. K

Köyümüzdeki Okulumuz

Resim
Köyümüzdeki Okulumuz 17/08/2019   cevat cirak  tarafından , posted in  genel Bugün 17 Ağustos 2019 Cumartesi. Tatil günü olduğu için iş yok. Gerçi bana üç yıldır iş yok ama   demekki işi özledim ki yazma gereği duydum. Dün geceden planladığımız program maalesef tutmadı. Sağanak yağmur son anda meteroloji tarafından bildirildiğinden evden çıkmak istemedim bugün. Nedense İstanbulda evimin salonundan bahçemizdeki yağmur damlalarının çiçeklerimin yapraklarını yıkamasını seyrederken aklıma köyüm geldi birden. Hemen açtım bilgisayarımdaki eski albümleri. Biraz nostalji yapayım, köyümün geçmişinde dolaşayım diye niyet ettim ve heyecanla sarıldım bilgisayarımın faresine. Daha ilk tıklamamla karşıma kırk yıl önce dolu dolu altı yılımı geçirdiğim köyümdeki okulum çıkıverdi karşıma. Ne kadar sürdü o mahsun fotoğrafı süzmem, incelemem derseniz, zaman tutmadım ama içim bir tuhaf oldu. Fotoğrafa her bakışımda onlarca anı tazelendi ve zihnimde dolaşmaya başladı. İnsan hatırladıkça hepsini

Ihlamur Kokan Şehirm Eskicuma

Resim
Ihlamur Kokan Şehrim Eski Cuma Dünyanın en güzel şehrinde yaşıyorum aslında. İki kıtayı birbirinden ayıran boğazı ile, şehir vapurları ile yarış eden martıları ile, buram buram susam kokan simitleri ile, olmazsa olmaz ince belli bardaklarda içilen Türk çayı ile sevdiğim vazgeçilmezim İstanbul. Şairlerin dilinden düşüremediği istanbul benim hiç bir zaman vazgeçemeyeceğim vitaminim, can suyum, nihayetinde çok sevdiğim. Bu şehirde çok çileler çektim, bu şehirde okudum, bu şehirde kariyer yaptım, bu şehirde ailem ve çocuklarım oldu. Nihayetinde bu şehirde emekli oldum. Bu yüzden minnet ve sevgiyle anıyorum her zaman. Lakin başka bir şehir daha var kalbimin derinliklerinde. Doğduğum şehir, çocukluğumun en keyifli en renkli anılarını saklayan şehir. Buram buram ıhlamur kokan, beni benden alan şirin mi şirin, güzel mi güzel, canımın bir parçası şehir. Osmanlıca sözlükte şöyle tarif edilir benim ilk göz ağrım. ” Osmanlılar zamanında, Bulgaristan’da Şumnu ile Razgrat arasında y